[Abdullah Aymaz yazdı] Yanar Dede

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Eylül 14 2020
“Mesnevi’nin Birinci cildinin baş tarafında “Her ki u, ez hem zebânî şüd cüdâ / Bî nidâ şüd gerçi dâred sad nidâ” (Bir kimse hemdeminden, dil ve gönül arkadaşından uzak düşecek olursa, yüz tane dili ve ifadesi de olsa dilsiz kalır.)
[Abdullah Aymaz yazdı] Yanar Dede

Yanar Dedi
ABDULLAH AYMAZ | Samanyoluhaber 

1985’lerde ilk defa Konya’da Dr. Ali Kemal Belviranlı’dan ismini duyduğum Yaman Dede, aslında Kayseri Rumlarından iplik tüccarı “Yuvan” oğlu “Afuranî” den doğma “Diyamandi” 1887’de Talas’da dünyaya gelmiş. Mustafa Özdamar, onunla ilgili bir araştırma yapmış. Kastamonu’da orta okul ikide Farsça hocaları Mevlana Hazretlerinin Mesnevisinin baç tarafından tahtaya bir kaç beyit yazmış, bilhassa 
“Sîne hâhem şerha şerha ez firak
Tâ be gûyem şerh-i derd-i iştiyak” beyti Diyamandi’yi derinden sarsmış. Sonra müslüman olmuş ama ailesinden gizlemiş. Oruç tutuyormuş fakat akşam yemeğini iftara denk getiriyormuş. 1942 de müslümanlığını açıklayınca Patrikhane, hanımı ve kızına baskı yaparak aynı binada kalamayacaklarını ve derhal ayrılmalarını emretmiş. Bakmış olacağı yok karlı bir akşam ceketini giyip evinden çıkmış çok mahzun bir şekilde Bağlarbaşından Altunîzade’ye doğru giderken ezanlar okunmaya başlamış. Namazdan sonra dua ederken “Ya Rabbi, imam efendi mihrabiyelik öyle bir ayet okusun ki, o ayetten bana bir ışık çıksın.” diye dua etmiş. İmam “Lâ yükellifullahi nefsen” deyince, yüksek sesle “Kazandım” diye ayağa fırlamış sonra da yere yığılmış. Daha sonra her Perşembe akşamı yakın dostlarının evinden kızına ve hanımına telefon eder görüşürmüş tabii hep karşılıklı göz yaşları ile...
Daha sonra bir ilk okul öğretmeni olan Hatice hanımla ikinci evliliğini yapmış. Hatice hanım emekli olmak istedikçe karşı çıkarmış ve “Çocuklara senin verdiğin hizmeti verecek ve ihtimam gösterecek bulunmaz, yerin doldurulmaz, ayrılma.” dermiş.
Yaman Dede 1909’da İstanbul Hukuk’a başladı. 1913’de bitirdi. Kendisi diyor ki: “Hukuku bitirdikten sonra, kassam müşaviri (vârisler arasında mirasın taksimini tesbit edip karara bağlayan vazifeli) Tevfik Molla’dan Arapça ve Fıkıh dersleri aldım. Bana Mülteka’

Bu haberler de ilginizi çekebilir