[Dr. Ali Demirel yazdı] Sen yeter ki Rabb’e teslim ol!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Eylül 25 2020
Keşke Rabbimize her zaman niçinsiz ve nedensiz olarak teslim olabilsek...

Sen yeter ki Rabb’e teslim ol!
DR. ALİ DEMİREL | Samanyoluhaber 

Keşke Rabbimize her zaman niçinsiz ve nedensiz olarak teslim olabilsek... O’nu bilip vicdanımızda O'nun irfanına erdikten sonra mükellef olduğumuz hususlar mevzuunda “Niçin böyle oldu?”, "Neden bunlar hep benim başıma geliyor?", “Allah'ım neydi günahım!” demeden sadece ve sadece teslim olmamız nispetinde O'na karşı şükran borcumuzu eda edebilsek... 

Kapısının sadık tasmalı kulları olarak yüzümüzü kapısının eşiğinden ayırmayıp “Rabbim günahkar kulun kapına geldi.. bahtına düştüm...” deyip kendimizi O'nun rahmet kollarına bırakabilsek...

Sözün burasında bir misal olması bakımından kadınlık dünyasının sultanlarından Hz. Hacer Validemizin teslimiyetini ehemmiyetine binaen tekrar hatırlayalım. Hz. İbrahim, kucağındaki çocuğuyla birlikte Hz. Hacer anamızı ekinin bitmediği, suyunun olmadığı kupkuru bir çöle, şimdiki adıyla Mekke'ye bırakmakla emrolunur. 

Eşini ve biricik oğlunu orada bırakan Hz. İbrahim geriye döner. Biraz ilerlemiştir ki arkadan Hz. Hacer'in sesi duyulur: 

- Ya İbrahim, Ya İbrahim! Bizi burada bırakman Allah'ın emri mi yoksa kendi isteğin mi?

Bunun üzerine Hz. İbrahim, 

- Allah'ın emri ile seni buraya bıraktım Ya Hacer, der. 

Bu sözleri duyan Hz. Hacer'in dudaklarından şu sözler dökülür: 

- Madem Allah'ın emriyle getirip bizi buraya bıraktın gayri Allah bizi korur, bizi burada zayi etmez. 

O sırada başta Fahri Kainat olmak üzere kıyamete kadar gelecek nurlu halkanın başı, onların şerefli dedeleri Hz. İsmail bir çocuktur. Başında koruyucu olarak anasından başka kimsesi yoktur. 

Hz. İbrahim eşini orada bırakıp uzaklaştıktan sonra

Bu haberler de ilginizi çekebilir