[Fikret Kaplan yazdı] Hüznüm Bir Yüreğin Karı Değil!

Okuma Süresi 2 dkYayınlanma Perşembe, Ekim 15 2020
Aylarca kimse bahsetmemiş bu masumdan… Haberlere, yazılara, şiirlere konu olmamış… Kimse o hisli şarkılara da almamış bu güzel insanı… ve onun gibi daha binlercesini… ‘Duyduğum kadar suçu iyilik yapmakmış!’ diyen bir Allah’ın kulu da çıkmamış…
[Fikret Kaplan yazdı] Hüznüm Bir Yüreğin Karı Değil!

FİKRET KAPLAN- SAMANYOLUHABER.COM


Birkaç saattir uzun uzun bakıyorum ekrandaki resimlere… 
Hislerimi dökmek istiyorum sözcüklere… 
Ama olmuyor… Tarif etmeye yetmiyor…
Aciz kalıyor kalem… Dökemiyor bu acıyı kalıplara.  
İçteki hüzün daha bir büyüyor, şiddetleniyor. 
Birkaç damla yaş akıyor gözlerden…
Yetmiyor ama…akıyor… akıyor. 

Bu hüzün karelerine bakar da nasıl yere geçmez ki insan!

İşte, şiddetli zulümlere uğramış samimi bir insan daha duruyor önümüzde…
Üç-beş kuruşluk dünya menfaatine satılmamış…
Haksızlıklara boyun eğmemiş masum bir insan… 
Oturuyor plastik bir sandalyede… başı arkaya düşmüş. 
Ayaklarında hüznünü bütün çıplaklığıyla ortaya koyan terlikleri ile duruyor önümüzde… Fakat, ruhu çoktan uçup gitmiş… 

‘Ne yapıp ye'simi kahreyleyeyim bilmem ki?
Öyle dehşetli muhîtimde dönen mâtem ki!’ MA

Zindanın rutubetli duvarları arasında çırpınıp duran ruhu işkencelere daha fazla dayanamamış…Beden kafesinden çıkıp gitmiş… 

Dört yıldır çektiği sıkıntılar…
Soğuk duvarların yuttuğu duygular…
İnlemeler…
Özlemler…
Hasretler…
Kirpiklerden eksik olmayan damlalar… 
Gecelerine hüzünle eklediği gündüzler… Büyük Mahkeme’nin şahitleri olarak kalmış bedeninde. 

Aylarca kimse bahsetmemiş bu masumdan… Haberlere, yazılara, şiirlere konu olmamış… 
Kimse o hisli şarkılara da almamış bu güzel insanı… ve onun gibi daha

Bu haberler de ilginizi çekebilir