[Safvet Senih] Yaratan yarattığını bilmez mi?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Eylül 29 2021
İşârâtü’l-İ’caz’dan bazı tasarruflarla bazı bölümler aktarmak istiyorum:
[Safvet Senih] Yaratan yarattığını bilmez mi?

Safvet  Senih -Samanyoluhaber.com

İşârâtü’l-İ’caz’dan  bazı tasarruflarla bazı bölümler aktarmak istiyorum:

Bir işte muvaffakiyet isteyen, Allah'ın koyduğu yaradılış, kanunlarına karşı uygun hareket etmelidir. Nasıl ki, gemi yapmak isteyen kimse, suyun kaldırma prensibini, madenlerin özgül ağırlığını, denizlerin şartlarını  bilmek mecburiyetindedir. İçtimaî meselelerde de sistem getirecek olanların insanın psikolojik yapısının prensip ve kanunlarını öğrenip, yaşadıkları cemiyet hayatının manevî bağlarına, köklü alâkalarına münasebet kurmaları lâzımdır. Tâ ki, tatbik edeceği sistem yeni problemler, başka buhranlar çıkarmasın.

Aynı zamanda, yaradılış kanunları muvaffakiyetsizliğe sebep olmasın. Hem de psiko-sosyal akışın kanunlarını bilmek ve umumi cereyana muhalefet etmemek lâzımdır. Aksine hareket edenler dönen çarkın üstünden düşer, altında kalırlar. İşte o cereyanlarda ilâhî muvaffakiyetin yardımı ile Hz. Muhammed (s.a) in çark ve dolapların üstünde kalışı, O'nun Hakka ye hakikata sımsıkı bağlı olduğunu, tebliğ ettiği ilâhî mesajın doğrudan Allah'tan geldiğini ispat eder.

Evet Hz. Muhammed (s.a.)'in getirdiği dinin hakikatları, yaradılışın kanunlarındaki dengeyi muhafaza etmiştir. Yeni müşküller çıkarmamıştır. Zaman uzadıkça o içtimaî bağlar daha da kuvvetlenmiş, birbirine yaklaşmışlardır. Bundan da anlaşılır ki, İslâmiyet; insanlığın yapısının ve yaradılışının dinidir. Cemiyetleri sarsıntıdan koruyacak tek sistemdir ve gelecekte bütün insanlığın dini olacağına da güzel bir alâmettir.

Bütün bunlardan sonra düşünelim ki, Hz. Muhammed (s.a.), okur-yazar olmamakla beraber idarî bir kuvvete de sahip değildi. Ne ecdadının, ne de kendisinin önceden bir hükümdarlıkları olmadığı gibi, saltanata da meyilleri yoktu. Böyle bir vaziyette iken, mühim bir makamda, te

Bu haberler de ilginizi çekebilir