103 yaşındaki İzmir Milli Kütüphanesi belgesel oldu

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Eylül 26 2015
103 yıllık tarihi, bünyesinde barındırdığı 1 milyona yakın kitap, tüm gazetelerin sayıları, binlerce el yazması ve taş baskı eserlerle eğitim ile kültür alanında büyük hizmetlere imza atan İzmir Milli Kütüphanesi, Yaşar Üniversitesi öğrencilerinin çalışmasıyla belgesel oldu. Kitap sayısından esinlenerek belgesellerine 910.000 adını veren Yaşarlı gençlerin filmi, 22. Adana Altın Koza Film Festivali Öğrenci Filmleri Yarışması'nda ve İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali'nde 100'lerce filmin arasından seçilerek finale kaldı.
103 yıllık tarihi, bünyesinde barındırdığı 1 milyona yakın kitap, tüm gazetelerin sayıları, binlerce el yazması ve taş baskı eserlerle eğitim ile kültür alanında büyük hizmetlere imza atan İzmir Milli Kütüphanesi, Yaşar Üniversitesi öğrencilerinin çalışmasıyla belgesel oldu. Kitap sayısından esinlenerek belgesellerine 910.000 adını veren Yaşarlı gençlerin filmi, 22. Adana Altın Koza Film Festivali Öğrenci Filmleri Yarışması'nda ve İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali'nde 100'lerce filmin arasından seçilerek finale kaldı.

Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü'nü bu yıl bitiren Erdem Türkavcı, İbrahim Hakan Kavas ve Volkan Altınışık, Prof. Dr. Nazlı Bayram danışmanlığında, bitirme projesi olarak İzmir Milli Kütüphanesi'nin ve müdavimlerinin belgeseli için çalışma başlattı. Üç öğrenci, bir aylık çalışmayla, Cumhuriyet mimarisinin en güzel örneklerini taşıyan, 1 milyon civarında kitaba ev sahipliği yapan, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana süregelen gazete ve dergi koleksiyonlarıyla, 5 bini aşkın orijinal el yazması ve taş baskı eserleri bünyesinde barındıran 103 yaşındaki İzmir Milli Kütüphanesi'nin belgeselini çekti.

Kitap okumayı çok sevdiklerini ve projelerinde de kitapla ilgili bir belgesel çekmek istedikleri için Milli Kütüphane'nin ve müdavimlerinin hikayesini ele aldıklarını belirten Erdem Türkavcı, "Milli Kütüphane, önünden geçerken bile eşsiz mimarisiyle sizi içeri çağırıyor. Bir ay orada zaman geçirmek inanılmaz bir deneyimdi. Yetkililer, bize her konuda çok yardımcı oldu. Bu kadar çok kitabın olduğunu tahmin etmiyorduk, ancak çekim yaparken Victor Hugo'nun orijinal birinci baskılarının, Johann Gutenberg matbaasında basılan Aristotales'in kitabının, Katip Çelebi tarafından 1632'de yazılan ve İbrahim Müteferrika'nın eklemeleri ile kendi matbaasında basılan Kitabı-ı Cihannüma'nın ve birçok eserin Milli Kütüphane'de adeta gözbebeği gibi görülüp korunduğuna şahit olduk. 50-60 yıldır kütüphaneye gelip araştırmalar yapan, oranın müdavimi ola

Bu haberler de ilginizi çekebilir