1402’liklerden OHAL Komisyonuna

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Eylül 17 2020
12 Eylül’de 1402’likler vardı, şimdi KHK’lılar var.
1402’liklerden OHAL Komisyonuna

Mehmet ALTAN 

12 Eylül faşizminin toplum ve özellikle de basın üzerindeki baskısını kalıcı hâle getiren ve 40 yıldır yürürlükte olan mevzuatını anımsatmakta fayda var.

Çünkü “Cumhuriyet’i demokrasiyle taçlandırmak” öncelikle hukuksal mevzuatı özgürleşmekten geçiyor.

40 yıldır darbe mevzuatı ile yönetilen bir ülkenin kapıları özgürlüğe değil, yeniden faşizme ve baskıya açılıyor.

Hem gazeteciler hem de toplumun diğer kesimleri için büyük baskı unsuru hâline gelen Türk Ceza Kanunu’nun 311. ve 312. maddeleri de 12 Eylül’de yeniden tasarlanarak yürürlüğe sokuldu. 

Darbeden hemen sonra, 10 Ocak 1981’de yapılan değişiklikle birlikte, 311. maddede tarif edilen suçu, basın ve yayın araçları vasıtasıyla alenen tahrik edilerek işlenmesi halinde uygulanacak cezaların iki katına çıkarılacağı hükme bağlandı.

Keza Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesi de, “Halkı; sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik eden kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üç bin liradan on iki bin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Bu tahrik umumun emniyeti için tehlikeli olabilecek bir şekilde yapıldığı takdirde faile verilecek ceza üçte birden yarıya kadar artırılır,” şeklinde değiştirildi.

40 yıldır can sıkan her şey bu maddenin kapsamında cezalandırıldı, cezalandırılıyor.

Demokrasiymiş…

Darbecilerin basın yayın faaliyetlerine dönük sınırlamaları, farklı zaman dilimlerinde alınan konsey kararları ile daha da pekiştirildi, iyice boğucu hâle getirildi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir