15 Temmuz'u kim, nasıl aydınlatacak?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Haziran 21 2017
15 Temmuz'un yıldönümü yaklaşırken AKP ve Erdoğan'ın asla sorgulatmadığı o gecede ve öncesinde yaşananların gerçek boyutu ne zaman ve kim tarafından ortaya çıkarılacak? Adem Yavuz Arslan yazdı
15 Temmuz akşamı, ilk asker köprüye çıktığı anda -daha hiçbir şey belli değilken- Erdoğan darbeyle ilgili olarak Cemaat’i işaret etti.

Bizden istediği ise gösterdiği noktaya odaklanmamız, baktıkça hipnoz olmamız ve her şeyiyle tuhaf olan bir girişime dair soru sormamamızdı.

Gerek darbe girişiminin neden olduğu şok gerekse de elindeki devasa propaganda canavarı sayesinde bunda başarılı oldu. Kanlı darbe girişimi Cemaat’e mal edildi ve ‘tartışmasız gerçek’ olarak sunuldu.

Önceden hazırlandığı belli olan tasfiye listeleri uygulamaya kondu, başta askerler olmak üzere hakiminden savcısına, öğretmeninden ev kadınına on binlerce insan tarihin gördüğü en büyük hukuksuzluklara muhatap oldu.

OHAL rejimi ile demokrasi ve hukuk tamamen rafa kaldırıldı.

Hukuk dışı yöntemlerle yüz binlerce insan işini, on binlercesi özgürlüğünü kaybetti. Ağır işkenceler yüzünden hayatını veya sağlığını kaybedenler oldu.

Çalınan referandum ile rejim değişikliği tescillendi.

DARBEYİ GAZETECİLER Mİ YAPMIŞTI?

Darbe girişiminin hemen ardından en büyük darbe medyaya vuruldu. 148 medya organı kapatıldı, 200’den fazla gazeteci tutuklandı.

Sosyal medyaya dahi yasak getirildi. Yaşanan hukuksuzluklara dair sayfalarca detay yazmak mümkün.

Fakat gelmek istediğim yer farklı.

Erdoğan ve AKP iktidarı 17/25 Aralık 2013’ten bu yana sistematik bir şekilde (aslında 2007’den itibaren adım adım medyayı ele geçiriyormuş fakat biz buna uyanamamışız) özgür medyayı bitirdi. Önce İpek Medya’yı susturdu, sonra da Zaman’a çöktü.

Darbeden sonra ise geri kalanlar kapatıldı, özgür gazeteciler tutuklandı. Bir şekilde yurtdışına çıkmayı başarabilenler ise seslerini duyuramadı.

Gelinen noktada hakikati arayacak sorgulayacak kimse kalmadı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir