'16 Nisan, Erdoğanizmin çöküşü...'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Nisan 22 2017
Cumhuriyet yazarı Prof. Ahmet İnsel, "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"nin yüzde 48.6 "hayır" oyuna karşılık yüzde 51.4 "evet" oyu ile kabul edildiği halk oylamasıyla ilgili olarak "16 Nisan 2017, bütün yetki ve güçleri tekeline almak isteyen iradenin yasak, tehdit, tekme, tokat, küfürle ve en sonunda Seçim Yasası’nı çiğneyerek zar zor amacına resmen ulaştığı yeni bir dönemin, Erdoğanizmin miladı olarak tarihe geçebilir" dedi. İnsel, "Bunun aynı zamanda Erdoğanizmin çöküşünün hızlandığı bir dönüm noktası olması bir o kadar güçlü bir ihtimaldir" ifadesini kullandı.

Ahmet İnsel'in "16 Nisan çöküşün miladı mı?" başlığıyla yayımlanan (22 Nisan 2017) yazısı şöyle:

16 Nisan referandumu Türkiye’de fiilen yürürlükte olan seçimli otokrasi rejiminin çok az farkla resmileşmesine yol açmakla kalmadı, on yıllar boyunca verilen mücadelelerle kazanılmış olan seçim güvenliğini de ortadan kaldırdı. Bu ikinci sonuç, birincisi kadar, hatta belki ondan daha fazla Türkiye’de barış ve istikrar açısından tehdit oluşturuyor. Seçimli otokrasinin, seçimin formalite haline dönüştüğü bir diktatörlüğe dönüşmesi yolunu açıyor. 

İktidarın yayımladığı resmi sonuçlara göre bile seçmen topluluğunun yarısına çok yakın bir oranının reddettiği nevi şahsına münhasır rejim değişikliği, iktidarın kendi getirdiği açık yasa kuralına kendisinin uymamasının neden olduğu sayım hilesi şüphesiyle, telafisi mümkün olmayacak biçimde damgalandı. Yasanın açık ve yoruma yer bırakmayan hükmüne göre geçersiz sayılması gereken oy pusulalarının takribi sayısı, referandum sonucunu değiştirmeyecek boyutta olsaydı, şaibeli bir referandum yaşamış olurduk. Önceki yerel ve genel seçimlerde bu tür oy verme ve sayım hilesi itirazları birçok yerde dile getirilmişti. Belediye başkanı veya milletvekili seçimi sonucunu değiştirecek nitelikte olan bazı itirazları YSK kabul etmiş ve o bölgede seçimleri iptal etmişti. Bunların arasında bugün için en anlamlı olanı, 2014’te Bitlis Güroymak’ta belediye başkanlığı seçimlerini, seçim kurulu mühürünü taşımayan seçim pusulası kullanıldığı gerekçesiyle ve AKP’nin şikâyeti üzerine YSK’nin iptal etmesiydi. 2017 referendumunda da yurtdışı oylarının sayımı sırasında mühürsüz pusula ve zarflar geçersiz sayıldı. Buna karşılık YSK’nin 16 Nisan günü öğleden sonra aldığı karar seçim yasasını açıkça çiğnedi ve seçim güvenliğini ortadan kaldırdı. Aynı seçimde iki farklı seçim usulünün aynı anda uygulandığı bir durum ortaya çıktı.YSK’nin kararı hukuken geçersiz olduğu gibi, 2007’de cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında seçim koşulunu yasanın açık

Bu haberler de ilginizi çekebilir