Harun Tokak - 571

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Eylül 15 2024
Samanyoluhaber.com yazarlarından Harun Tokak, bugünkü köşesinde '571' yazısını kaleme aldı.

Kâinat yaratıldığından beri aylar, yıllar, günler, saatler, saniyeler hep o kutlu tarihe doğru akıyordu.
Zaman o tarihe ayarlıydı.
Bütün yollar o tarihe çıkıyor, bütün kapılar ona açılıyordu.
 Cennete açılan bütün kapıların şifresi o tarihte saklıydı.
Hazreti Âdem o tarihte doğacak bir çocuğun hatırına bulmuştu yitirdiği cenneti.
 Yeni bir Rönesans’ın sembolü olan Hazreti Nuh’un gemisi ona doğru yol alıyordu.
“Minyatür bir hakikat sitesi olarak yüzen Nuh’un gemisi” bahara çıktığı sahildeki zaman tabelasında o tarih yazılıydı.
Sular onun için şahlanıyor, suların sesi onu fısıldıyordu.
Ceddi enbiya Hazreti İbrahim o tarihte doğacak bir çocuğun hatırına alevlerin bir ucundan giriyor diğer ucundan çıkıyordu.

Yanıp küle çevrileceği, yok olacağı yerde onun için var oluyordu.
Gölgeler onun için güneşi yakıyordu.
 Hazreti İsmail, o tarihte doğacak olan çocuğa kentler kurmak için kurban olmaktan kurtuluyordu.
Hazreti Yusuf’un düştüğü kuyunun, köle olarak satıldığı sarayın, atıldığı zindanın duvarlarında o tarih yazılıydı.
Çekilen çileler, yürünen yollar onun içindi.
Hazreti Musa için Kızıldeniz'e kurulan ilahi yolun bitiş tabelasında o tarih yazıyordu.
 Hazreti İsa’nın gerilmek istendiği çarmıhta o  vardı.
Nihayet o gün yaklaşmıştı.
Muştu ve akisler vardı ufukta.
Hadiseler onun yakın olduğunu müjdeliyordu.
Karanlığın koyulaşması şafağın sökün etmesinin alametiydi.
Ve o kutlu tarihin gölgesi insanlığın üzerindeydi.
Hazreti İbrahim’in oğlu İsmail’le birlikte Kâbe’yi inşa etmelerinin üzerinden 2500 yıldan fazla bir zaman geçmişti.
Işığa hamile kapkaranlık bir dünya…
Mekke site devleti

Bu haberler de ilginizi çekebilir