7 yaşındaki Hasan Naci'nin Pakistan'a vedası (1)

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Şubat 22 2017
Samanyoluhaber.com yazarı Ebu Abdurrahman, "Hasan Naci'nin Vedası-1" başlıklı yazısında Moğolistan'dan Pakistan'a gelen Recep Bey ve ailesinin Pakistan'dan ayrılma hikayesini kaleme aldı. Hasan Naci'nin hikayesi, yüreğinizi dağlayacak...
Bize Pakistan’dan  gelen bir mektup küçük Hasan Naci’nin hikayesini anlatıyor. Sizlere aktarmaya çalışalım: 

Hasan Naci belki Türkiyeli ama, biraz Moğolistanlı, şimdilik Pakistanlı...

Hasan Naci yedi yaşında ve daha küçük... Ve Pakistan’da... 

Pakistan’da bugünler hicranlı ve zor günler: Kadını, erkeği, çoluk çocuğuyla yıllardır buralarda hizmet eden Türk öğretmenlerinin ayrılık ve veda günleri... 

Dile kolay tam 21 yılın emeği sıkıntısı ve acı tatlı hatıraları var... Kimi 24 yılını burada geçirmiş, kimi de 21 yılını. 

İlmek ilmek sevgisini gençliğini ve hayallerini Pakistanlı kardeşleriyle paylaşmıştı. Çocuklarının gözlerini dünyaya ilk açtıkları yer burasıydı ve burada doğmuşlardı. Kimi Pakistanlı ailelerle hısım olmuş buradan bir hanımefendiyle evlenmiş, acı tatlı nice hatıralarla birlikte, bir yastığa baş koymuşlardı. “Hey gidi günler” diyebilecek kadar uzun bir zaman geçirmişlerdi. Meğerse yaşanacak günler bu günlermiş, hicranlı da olsa şükür edilerek hatırlanacak günler. Ali Bey vizesi uzatılamayıp ayrılacak olan öğretmenlerden idi. Oysa Hasan Naci bunları anlayabilecek kadar büyük değildi. 

Henüz yedi yaşındaydı ve ilkokul birinci sınıfa gidiyordu. Moğolistan’dan gelmişlerdi ve ilk defa okulda sınıf arkadaşları olmuştu. Onlarla çok iyi vakit geçiriyorlardı. Haberi alan Ali bey akşam eve girerken bütün dünyanın derdi tasası omuzuna yüklenmişti. Biliyordu ki bu yol uzundu, geçidi yoktu ve derin sular vardı... 

Diğer oğlu Ahmet Sami neyse de Hasan Naci çok duygusaldı. Bu olup bitenleri nasıl anlatacaktı? Verecek bir cevap bulmaya çalışıyor ve salondaki kanepeye doğru gidiyordu. Oysa ayrılacakları haberi Hasan Naci’ye babasından önce gelmişti. Hasan Naci’den beklediği soru gelmişti: “Babacığım şimdi biz Pakistan’dan ayrılacak mıyız? Ali Beyin kelimeler gırtlağında düğümlendi, bir şey diyemedi. “İyi

Bu haberler de ilginizi çekebilir