Avrupa Birliği, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmalarını yürüten savcıların tutuklanması kararına tepki gösterdi. Cihan'ın sorusuna cevap veren AB Komisyonu, savcılarla ilgili tutuklama kararını yakından takip ettiklerini vurguladı.

Cihan'a konuşan AB yetkilisi, demokrasilerde yargı bağımsızlığının ve hukukun üstünlüğü ilkesinin 'esas' olduğunu vurguladı. Aynı yetkili, "AB Komisyonu yargı üyelerinin makamlarını istismar ettiklerine dair iddiaların hukuka ve hukuki prosedürlere uygun şekilde ele alınması gerektiğinin altını çizer." dedi.

AB, iktidarın iddialarının tersine 17 ve 25 Aralık'ta ortaya çıkan yolsuzluk iddialarını ciddi buluyor. AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu yayınladıkları Türkiye ilerleme raporlarında yolsuzluk iddialarının üstünün örtülmesine tepki göstermiş ve iddiaların araştırılmasını talep etmişti.

AB, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve tutuklu polislerin tahliyesine karar veren hakimler Metin Özçelik ve Mustafa Başer'in tutuklanmalarına da tepki göstermişti.

Türkiye'nin kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi'nin anayasa danışma organı Venedik Komisyonu (VK) da 20 Haziran'da yayınladığı yazılı açıklama ile iktidarın yargıya yönelik baskılarını sert şekilde eleştirmiş, yargı bağımsızlığının ortadan kaldırıldığı tespitini yapmıştı. VK, 17-25 Aralık'a geniş yer ayırdığı deklarasyonunda; yolsuzluk soruşturmalarının savcıları Zekeriya Öz, Celal Kara, Mehmet Yüzgeç, Muammer Akkaş ve hakim Süleyman Karaçöl'le ilgili şikayetleri incelemiş, üst düzey yolsuzluk soruşturmalarına bakan savcıların kararlarının hukuka aykırı şekilde polis tarafından uygulanmadığı, ardından bu isimlerin görevden alındığı ve sonra da haklarında soruşturma açıldığına işaret etmişti. CİHAN