AB nükleer silahlanmaya mı gidiyor?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Şubat 16 2024
ABD Başkanlık koltuğuna yeniden oturmak isteyen Trump, NATO'yu tehdit ediyor. AB ise nükleer silahlanmayı tartışıyor. Almanya, bu tartışmada özel bir rol oynuyor.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius bugünlerde hayli gergin. Zira Almanya'daki çeşitli televizyon programlarında, Avrupa'nın nükleer silahlanması konusunun son günlerde sıkça ele alınmasından pek hoşnut değil. Bakan, ARD televizyonuna verdiği son mülakatta, "Nükleer savunma kalkanını tartışmak için hiçbir neden yok," diyor.

ABD Başkanlık koltuğuna yeniden oturmak isteyen Donald Trump, birkaç gün önce yaptığı açıklamada, seçimleri kazanması halinde NATO ülkelerine askerî desteğe son vereceğini duyurdu. NATO'nun savunma taahhüdünü iptal etmekle tehdit eden Cumhuriyetçi politikacı, "Savunmaya yeterince yatırım yapmayanların, ülkelerini savunmaları da gerekmeyecektir," dedi ve ekledi: "Hatta Rusya'yı, ne halt etmek istiyorlarsa onu yapmaları için cesaretlendireceğim!"

Mütekabiliyet ilkesine dayanan NATO Antlaşması'nın meşhur 5'inci maddesi şöyle der: "Eğer bir üye ülke saldırıya uğrarsa, bu fiilen NATO'nun bütününe yapılmış bir saldırıdır. Bu durumda İttifak üyeleri, NATO topraklarının güvenliğini sağlamak için gerekli tedbirleri almak zorunda kalacaklardır. Buna silahlı güç kullanımı da dahildir."

Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Katarina Barley (SPD), Trump'ın açıklamaları nedeniyle ABD'nin Avrupa'ya yönelik nükleer savunma kalkanının güvenilirliği konusunda şüphelerini dile getirdi. Barley, AB'nin kendi nükleer silahlarını edinmeyi düşünmesi gerektiğini belirtti. Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner (FDP) ise Avrupa'nın nükleer güçleri İngiltere ve Fransa ile daha yakın iş birliğinden yana. Bu ülkeler, ABD ile birlikte, nispeten az sayıda da olsa nükleer silaha sahip tek NATO ülkeleri.

Peki AB'nin kendi nükleer gücü olmalı mı? NATO ve Almanya Savunma Bakanlığı'nda çeşitli görevlerde bulunmuş olan Alman Dış Politika Cemiyeti (DGAP) yetkilisi Karl-Heinz Kamp, DW'ye yaptığı açıklamada, bunun tamamen ütopik bir yaklaşım olduğunu söylüyor: "AB, henüz askerî bir güç bile değil. Ortak silahlı kuvvetlerimi

Bu haberler de ilginizi çekebilir