Abdullah Aymaz: 'Bu Sevdanın Bedeli'
Arkadaşımız Harun Tokak’ın haftalık değerli yazıları, kitap haline getirilip Süreyya Yayınları tarafından neşredilerek istifadeye sunuldu.
Gerçekten bu yazıları, merakla bekliyorduk. Şimdi toptan elimizde olmaları da ayrı bir mutluluk…
“Önsöz”de Harun Tokak kardeşimiz diyor ki:
“İsveç’in en eski yerleşim yerlerinden biri olan Sjömarken kasabasında değerli dostum Hüseyin Kara ile kısa bir süre birlikte oturduk. Aynı binada altlı-üstlü kalıyorduk. Yıllar önce de Antalya’da Ayvacı Apartmanı’nda da öyle değil miydik? Baltık Denizi kıyısının hemen arka kuşağında yer alan bu tarihi kasabada ikimiz de mülteciydik. Kasabada bizim gibi ülkelerini bırakıp gelmek zorunda kalmış başka mülteciler de vardı. Her şeylerini bırakıp gelmişlerdi bu gurbet diyarlarına. Hepsi yeniden hayata tutunmaya çalışıyordu. Uzun kış gecelerinde sık sık bir araya geliyor, sohbetler ediyorduk.
“Sohbetlerimizin merkezinde daha çok ülkemizde yaşanan acı olaylar, Meriç’ten geçenler, ülkelerini terk eden güzel insanlar, gurbetleri vatan edinenler oluyordu.
“Yaşar Kemal ileri yaşlarında Güneydoğu şehirlerini dolaşırken sırtını ağaca yaslamış yaşlı bir adama soruyor: ‘Amca, yıllar önce buralarda yağız atlar vardı, bakmaya doyamazdım, öyle güzeldiler. Bir de onları yetiştiren müthiş adamlar vardı, nerde onlar?’ ‘O güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler.’ diyor adam. Adamın bu cümlesi Yaşar Kemal’in çok hoşuna gidiyor ve Yusufçuk Yusuf romanına, ‘O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler gittiler.’ cümlesi ile başlıyor.
“Bir akşam Hüseyin Beyle ‘Bu süreçte Kuzeyin bu soğuk ülkesine Türkiye’den çok güzel ins
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar

CUMA KARAMAN

SAFVET SENİH

ERTUĞRUL İNCEKUL

HÜSEYİN ODABAŞI








