Abdullah Aymaz: 'Tabiat Risalesi Üzerine'
Eski inkârcılar, maddenin ezeli olduğuna kanaat getiriyor, yani sonradan yaratıldığını kabul etmiyor ve “Her şey zaman içinde olur, biter, ezelden beri böyle gelmiş, böyle gider.” diyorlardı.
Onlar, tarihi maddecilik anlayışı içinde bir Yaradan kabul etmiyor, dolayısı ile kainatın yoktan var edildiğini reddediyorlardı. Ama ilimlerin ilerlemesiyle, onların yanlış yolda oldukları bütün açıklığı ile ortaya çıktı. En başta dünyanın ezelden beri hep bu durumda olmadığını, belli zaman önce güneşten ayrıldığını ve yavaş yavaş ateş halinden bugünkü yaşayışa elverişli hale geldiğini modern ilim ortaya koydu. Nitekim bu husus, Kur'an-ı Kerim'de asırlarca önce “İnkar edenler görmediler (bilmedi) mi ki, önceleri gökler ve yer, bir (beraber) idi. Biz onları birbirinden ayırdık (onları açtık).” (Enbiya Suresi 30. Ayeti) buyurulmuştu. Bilhassa Zâriyât Suresinin “Göğü, Kudretimizle binâ ettik ve Biz onu (durmadan) genişletmekteyiz.” (51/47) ayeti, ilmi gelişmelerin yeni fark ettikleri bir gerçeği bin 500 sene önce tesbit etmiştir. Kainat genişlemekte, yani yeni yeni yaratılışlara hedef edilmekte, sonradan yaratılmış olan mekan bir tomurcuk gibi açıla açıla büyütülmektedir.
İşte bu noktada ilimlerin yeni buluşları karşısında en başta iddia alanı çürüyünce, yeni bir izah tarzı araştırmaya başladılar. Maalesef çok ince taktiklerle inkarlarını, bilimsellikle maskeledikleri bazı teorilerin arkasına gizlemeye başladılar.
Bunların çoğu, iddia ettikleri fikirlerin iç yüzünü göremiyorlar. Aslında kabul ettikleri görüşlerinin mantıken neleri gerektirdiğini de bir düşünüp anlayabilseler, büyük ölçüde hatalarını görecekler.
İnkarcılar, mükemmel ve kompleks bir yapıya sahip bulunan harika canlı vücutları ya maddi sebeplere, tes
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar

KADİR GÜRCAN

ABDULLAH AYMAZ

ŞERİF ALİ TEKALAN
ESRA BÜYÜKCOMBAK








