“Açık görüş, babama sarılmak demek”

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Haziran 19 2016
8 yaşındaki Hikmet, nefret operasyonlarının büyük acılar yaşattığı yüzlerce çocuktan sadece biri. Babasının iki yıl önce gözaltına alınmasından sonra hamile annesini kaybetti. Bir yıldır da hapishanedeki babasına hasret. O’nun tek isteği Babalar Günü’nde babasına sımsıkı sarılmak.
Resim defterinden bembeyaz bir sayfa… Sayfanın ortasında kocaman harflerle adeta dik durmaya çalışan bir ‘Canım Ailem’ yazısı. Çocuk işi çizimde 6 kişi sıraya dizilmiş. 6 kişiden ikisi çocuk. Çocuklardan biri küçücük. Belli ki daha dünyada bile değil. Sonra anne ve teyzeler.. Hepsinin ellerinde çiçekler. Ve resmin en sağında bir baba.

Bu sadece bir resim değil aslında. 2 yıl önce “22 Temmuz sahur operasyonu” olarak tarihe geçen bir zulmün küçük bir yürekte bıraktığı kocaman yara. O küçük yüreğin kendinden çalınan sevdiklerine, yitirdiklerine duyduğu yakıcı özlemin, tarifsiz hasretin özeti adeta… Bu resim, Babalar Günü öncesi ziyaret ettiğimizde sohbeti başlatmak amacıyla “Hikmet, resimle aran nasıl?’ sorumuza verdiği bir cevap.

“Kapalı görüş farklı, açık görüş farklı”

Hikmet, iki yıl önce “paralel yapı” safsatasıyla yapılan ilk operasyonda babasının hapisle tanışmasına, kardeşine hamile annesinin o sarsıntıyla beklenmedik ölümüne, evlerinin taşınmasına, Silivri’ye, hapishaneye, parmaklıklara ve parmaklıkların yol açtığı ayrılığa, ayrılığın dayanılmaz hasret acısına ve daha pek çok güçlüğe göğüs germek zorunda kalan bir çocuk. Henüz 8 yaşında… Hikmet, yetişkinlerin bile taşıyamayacağı ağır imtihanlarla 6 yaşında tanışmış, yalnızlığın ve hüznün bir vakur çocuğu..

Hikmet de bugün, yani her çocuğun babasına sımsıkı sarılacağı Babalar Günü, tıpkı bütün çocukların yapacağı gibi babasına sımsıkı sarılmak istiyor. Ama onu bekleyen buluşma bir gardiyanın tarassutu altında, ses ve his geçirmez donuk bir camın ardında sevgili babasını görmekten, ona dokunamadan, sarılamadan telefon ahizesindeki selamlaşmaktan ibaret kalacak.

Hayatın acı gerçekleri ve zulmün mecburiyetleriyle bezenmiş bir erken öğrenmişlikle “kapalı görüş farklı, açık görüş farklı” diyor Hikmet.. Açık görüşü daha çok sevdiğini belli ederek, o hasret tüten kelimeler dökülüyor dudaklarından: “Çünkü açık görüşte babama sarılab

Bu haberler de ilginizi çekebilir