Adaleti Temin Eden Vicdan Ölçeği

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Ekim 27 2020
"Cezaların AMEL cinsinden olduğunu söyleyen Üstad Bediüzzaman Hazretleri Yüce Bir Misalî Mecliste, Birinci Cihan Harbiyle gelen cezanın hikmetini şöyle izah ediyor: Beşerin Fikri DALÂLETİ, NEMRÛDANE inadı, FİRAVÛNÂNE gururu şişti şişti zeminde, yetişti semâvâta. Hem de dokundu hassas yaratılış sırrına."
Abdullah  Aymaz | samanyoluhaber.com
Adaleti Temin Eden Vicdan Ölçeği

Süleyman Aleyhisselam,  Cenab-ı Hakk'ın ihsanlarıyla âyetlerin açık ifadeleriyle ülkesinin her tarafına kısa zamanda gidip gelmek, hatta mahkemeler kurup adâleti temin etmek imkanlarına da sahipti. Bütün semavî din mensuplarının bildiği bir kıssa vardır. Süleyman Aleyhisselam gittiği bir beldede bir mahkeme kuruyor. İki kadın geliyor. Her ikisi de bir çocuğun annesi olduklarını iddia ediyor ve ikisi de çok güçlü deliller ileri sürüyorlar. Onları dinleyen Hz. Süleyman Aleyhisselam şöyle bir karar ileri sürüyor. “İkiniz de haklı görüyorsunuz. Bu takdirde çocuğu ikiye taksim edip her birinize bir parçasını vermek gerekiyor” diyor. Kadınlardan birisi “Tamam… Adalet yerini bulsun” derken öbürü “Hayır… Böyle bir taksim yapmayın… Ben hakkımdan vazgeçiyorum” diyor. Bu yoklama ve geçici kararın arkasında Süleyman Aleyhisselam yavruyu fedâkar kadına veriyor. Öbürüne de “Sen eğer gerçekten anne olsaydın, bu taksime râzıyım, diyemezdin.” diye azarlıyor.

Seneler önce İsviçre’de bir Yüksek Mahkemeyi ziyaret ediyorduk. Bir duvarda adlî kararları yansıtan duvar büyüklüğünde resimler gördük. Bir tanesi de Hz. Süleyman’ın gerçek anneyi keşfeden kararını ifade eden resimdi.

Yedi-sekiz sene önce Yunanistan’ın Aynoraz Yarımadasındaki Manastırları ziyaret ediyorduk. Bütün Ortodoks ülkelerin kendilerine ait manastırları mevcuttu. Gazeteci olarak gittiğimiz için, Yunanlılara ait manastırın en üst görevlisiyle de görüştük. Ben bu manastırlar hakkında bilgi alıyordum. Her taraf zeytinlik. Çok güzel zeytinler yetişiyor. Manastırların en önemli geçim kaynakları da bunlar. Her manastırın kendisine ait arazileri var. İhtilaf çıkınca problemin nasıl çözüldüğünü sordum. Kendi aralarında çözmek için prensipleri varmış. Eğer çözülemezse mahkemeye gidiyorlarmış. Bize Osmanlı döneminde Kadı Efendi’nin Selanik’te verdiği bir kararın hikayesi

Bu haberler de ilginizi çekebilir