Adana Halk Kültür Evi yeni dönem söyleşileri başladı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Kasım 11 2015
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Türkoloji Araştırma Merkezi bünyesinde 'Adana Halk Kültür Evi' olarak hizmete açılan mekânda, konusunda uzaman konuklarla geleneksel hale gelen söyleşiler devam ediyor. 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılının ilk konuğu Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Teorisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Cin oldu.
Adana Halk Kültür Evi yeni dönem söyleşileri başladı
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Türkoloji Araştırma Merkezi bünyesinde 'Adana Halk Kültür Evi' olarak hizmete açılan mekânda, konusunda uzaman konuklarla geleneksel hale gelen söyleşiler devam ediyor. 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılının ilk konuğu Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Teorisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Cin oldu.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Çukurova Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı Öğretim Üyesi ve Türkoloji Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Deniz Abik, merkezin 1996 yılında kurulduğunu söyleyerek çalışma alanlarından söz etti. Prof. Dr. Abik, Çukurova Üniversitesi Adana Halk Kültür Evi'nde birçok etkinlik ile konusunda uzman konuşmacıları Adanalılarla buluşturmayı hedeflediklerini söyledi.
Açılış Konuşmasının ardından Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Teorisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Cin "Düyun-u Umumiye Sürecinde Adana Ekonomisi" konulu sunumunu gerçekleştirdi.

DÜYUN-U UMUMİYE SÜRECİNDE ADANA EKONOMİSİ
Osmanlı borçlarının düzenli bir şekilde ödenmesini temin etmek üzere kurulan karma komisyona Düyun-u Umumiye Meclisi ve bu meclisin yönettiği karma nitelikteki teşkilata ise Düyunu-u Umumiye İdaresi adı verildiğini belirten ÇÜ İktisadi ve İdari Bilimler İktisat Teorisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Cin, bu idarenin merkezinin ise şimdiki İstanbul Erkek Lisesi'nin bulunduğu bina olduğunu söyledi.

Bu idarenin taşra teşkilatlarının da mevcut olduğunu hatırlatan prof. Dr. Cin sunuma şöyle devam etti: "Adana'da bulunan Kısacıkzadeler Konağı bu amaç için kullanılmıştır. Bir bakıma Osmanlı borçlarının ödenmesi için yabancıların ağırlıkta olduğu bir meclisin idaresi altında faaliyet gösteren vergi dairesi gibidir. Toplanan vergi gelirleri Osmanlı Genel Bütçesi içinde yer almasına rağmen, bu vergi gelirlerinin, borç anapara ve faiz ödemelerine aktarılması kaçınılmaz olmaktadır (Bütçenin 1/3 kadarlık bir kısmı). Adana ekonomisi ise bu dönemde Osmanlı ekonomisinden b

Bu haberler de ilginizi çekebilir