'Ailenin yanlış müdahalesi yüzünden kekemelik kalıcı hale gelebiliyor'
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Perşembe, Ekim 22 2015
Kekemeliğin neden kaynaklandığının henüz bilinmediğini ifade eden Uzman Terapist Zahide Durmaz, "Bu konuda aşağı yukarı 100 yılı aşkın bir süredir bilimsel çalışmalar var. Özellikle beyin görüntüleme teknikleri ortaya çıktıktan sonra birçok ilerleme kaydedildi. Genetik bir geçiş olduğunu biliyoruz ama tamamen kalıtsal da diyemiyoruz. 'Korktu, ondan oldu' diyorlar ama böyle değil." şeklinde konuştu.

Kekemeliğin neden kaynaklandığının henüz bilinmediğini ifade eden Uzman Terapist Zahide Durmaz, "Bu konuda aşağı yukarı 100 yılı aşkın bir süredir bilimsel çalışmalar var. Özellikle beyin görüntüleme teknikleri ortaya çıktıktan sonra birçok ilerleme kaydedildi. Genetik bir geçiş olduğunu biliyoruz ama tamamen kalıtsal da diyemiyoruz. 'Korktu, ondan oldu' diyorlar ama böyle değil." şeklinde konuştu.
Ailelerin çocuklarına yaklaşımlarından bahseden Durmaz, "Aileler, iyi niyetli olarak 'Yavaş konuş.' diyebiliyor ya da çocuğa, söylediği şeyi tekrar ettirebiliyor. Bunlar hiçbir işe yaramıyor ve çocuk, kendiliğinden atlatabilecekken ailesinin yanlış müdahalesi yüzünden kekemelik kalıcı hale gelebiliyor. 'Düzgün konuş, bilerek böyle konuşuyorsun.' diyen aileler var ama bu çocuğun elinde değil, istemsiz bir şey. Çocuk r'leri söyleyemezse aile onu çok dert etmiyor ama kekemeliği sorun ediyor. Aynı şekilde kişi de r'leri söyleyemiyorsa bunu çok dert etmiyor ama kekeleyen birisi bunu çok dert ediyor ve sosyal statüyü etkiliyor." dedi.
Çocuğa hangi durumlarda kekeme denebileceği hakkında ise Durmaz, "Onun birkaç hesaplama yöntemi var. Çocuğun kekelediği hece sayısının, toplam konuştuğu hece sayısına oranı yüzde 2 ya da 3'ün altındaysa biz o çocuğa kekeme demiyoruz. Bazı kaynaklar bu sınırı yüzde 2, bazıları yüzde 3 kabul ediyor." diye konuştu.
'KEKEMELİK PSİKOLOJİK DEĞİL'
Uzman Terapist Durmaz, "Kişi kendisini rahat hissettiğinde kekemelik düşme eğilimde olduğundan, halk arasında psikolojik olduğu düşünülüyor. Kekemelik stresli ortamlarda artma, stressiz ortamlarda düşme eğilimindedir. Psikolojik faktör şöyle bir şey, kişinin migreni vardır, migrenin sebebi gürültü değildir ama gürültülü ortamda migren ağrıları artabilir, tetiklenebilir. Gelişimsel dediğimiz kekemelik, çocuk yaşlarda başlıyor ve aşağı yukarı genellikle 2-7 yaşlarda, daha geç yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Vakaların büyük kısmı kendiliğinden düzeliyor, yani yüzde 70-80 kadarı müdahaleye gerek kalmadan kendiliğinden düzeliyo
Ailelerin çocuklarına yaklaşımlarından bahseden Durmaz, "Aileler, iyi niyetli olarak 'Yavaş konuş.' diyebiliyor ya da çocuğa, söylediği şeyi tekrar ettirebiliyor. Bunlar hiçbir işe yaramıyor ve çocuk, kendiliğinden atlatabilecekken ailesinin yanlış müdahalesi yüzünden kekemelik kalıcı hale gelebiliyor. 'Düzgün konuş, bilerek böyle konuşuyorsun.' diyen aileler var ama bu çocuğun elinde değil, istemsiz bir şey. Çocuk r'leri söyleyemezse aile onu çok dert etmiyor ama kekemeliği sorun ediyor. Aynı şekilde kişi de r'leri söyleyemiyorsa bunu çok dert etmiyor ama kekeleyen birisi bunu çok dert ediyor ve sosyal statüyü etkiliyor." dedi.
Çocuğa hangi durumlarda kekeme denebileceği hakkında ise Durmaz, "Onun birkaç hesaplama yöntemi var. Çocuğun kekelediği hece sayısının, toplam konuştuğu hece sayısına oranı yüzde 2 ya da 3'ün altındaysa biz o çocuğa kekeme demiyoruz. Bazı kaynaklar bu sınırı yüzde 2, bazıları yüzde 3 kabul ediyor." diye konuştu.
'KEKEMELİK PSİKOLOJİK DEĞİL'
Uzman Terapist Durmaz, "Kişi kendisini rahat hissettiğinde kekemelik düşme eğilimde olduğundan, halk arasında psikolojik olduğu düşünülüyor. Kekemelik stresli ortamlarda artma, stressiz ortamlarda düşme eğilimindedir. Psikolojik faktör şöyle bir şey, kişinin migreni vardır, migrenin sebebi gürültü değildir ama gürültülü ortamda migren ağrıları artabilir, tetiklenebilir. Gelişimsel dediğimiz kekemelik, çocuk yaşlarda başlıyor ve aşağı yukarı genellikle 2-7 yaşlarda, daha geç yaşlarda da ortaya çıkabiliyor. Vakaların büyük kısmı kendiliğinden düzeliyor, yani yüzde 70-80 kadarı müdahaleye gerek kalmadan kendiliğinden düzeliyo
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.AKP'li Şamil Tayyar'ın dediği çıkmadı! ”Bu karar, Saran’ın değil, Fenerbahçe’nin gücüdür”2.'Ukrayna'daki savaş 90 gün içinde sona erebilir!'3.Melih Gökçek mahkum oldu: 20 bin tl tazminat ödeyecek!4.Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı adli kontrolle serbest bırakıldı5.MHP'li Yıldız'ın kapsam dışı kalanlar 'sabretsinler' çıkışı siyasiler için de bir anlam taşıyor mu?

PROF. DR. OSMAN ŞAHİN

SAFVET SENİH

CUMA KARAMAN

ERTUĞRUL İNCEKUL

HÜSEYİN ODABAŞI
ÇOK OKUNAN HABERLER

AKP'li Şamil Tayyar'ın dediği çıkmadı! ”Bu karar, ...

'Ukrayna'daki savaş 90 gün içinde sona erebilir!'

Melih Gökçek mahkum oldu: 20 bin tl tazminat ödeye...

Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı adli kontrolle ser...

MHP'li Yıldız'ın kapsam dışı kalanlar 'sabretsinle...


