Akademisyen ve gazeteciler: Türkiye kendisiyle yüzleşmeli

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Şubat 7 2016
Yüzleşme Derneği tarafından 'Türkiye nereye?' temalı bir panel düzenledi. Programa katılan akademisyen ve gazeteciler, Türkiye'nin kendisiyle yüzleşmesi gerektiğini söyledi. Panelde konuşan Prof. Dr. Ferhat Kentel, ülkenin kutuplaşması sonucu insanların; o cemaatçi, bu Ermeni, bunda Alevilik var, bunda Romanlık var, bunda Kürtçülük var gibi yaftalamalarla daha da ayrıştığını dile getirdi.
Yüzleşme Derneği tarafından 'Türkiye nereye?' temalı bir panel düzenledi. Programa katılan akademisyen ve gazeteciler, Türkiye'nin kendisiyle yüzleşmesi gerektiğini söyledi. Panelde konuşan Prof. Dr. Ferhat Kentel, ülkenin kutuplaşması sonucu insanların; o cemaatçi, bu Ermeni, bunda Alevilik var, bunda Romanlık var, bunda Kürtçülük var gibi yaftalamalarla daha da ayrıştığını dile getirdi.

Yüzleşme Derneği tarafından düzenlenen 'medya, düşünce, ifade özgürlüğü, hukuk ve adale, Kürt sorunu, din ve inanç özgürlüğü' gibi farklı alt başlıkların ele alındığı 'Türkiye nereye?' temalı panel Taksim Hill Otel'de yapıldı. Alev Karaduman ve Sibel Yerdeniz moderatörlüğündeki panele Cafer Solgun, Erdal Doğan, Prof.Dr. Ferhat Kentel, Hacer Foggo, Hanım Büşra Erdal, İştar Gözaydın, Levent Gültekin, Said Sefa, Yavuz Baydar gibi isimler iştirak etti.

İki oturum halinde yapılan panele katılan gazeteci ve akademisyen konuşmacılar, Türkiye'nin tamamına ulaşabilecek bir dil, bir politika, bir söylem, bir yöntem geliştiremeyen hem siyaset hem medyanın kutuplaşmanın ana odağı olduğuna dikkat çekti. Konuşmacılar, bir çok sorunun üstesinden gelme adına ülkenin gerçek bir demokrasiye ihtiyacı duyduğuna işarete etti.

İNSANLAR AYRIŞTIRLIYOR
Alev Karaduman moderatörlüğündeki panelin ilk oturumunda kutuplaşma temalı bir konuşma yapan Prof. Dr. Ferhat Kentel, son dönemde artık gelinen nokta itibariyle 'çalıyor ama çalışıyorlar' sözlerinin klişeleştiğini hatırlattı. Kutuplaşmaya da işaret eden Kentel, "Devletten ne öğreniyorsak, onu yapıyoruz." dedi.

İnsanların, o cemaatçi, bu Ermeni, bunda Alevilik var, bunda Romanlık var, bunda Kürtçülük gibi yaftalamalarla daha da ayrıştığını dile getiren Kentel, "Bu topaklarda yaşayanlar kabaca budur. İşte bu insanlar biraz Müslümanlık, biraz Kürtlük, biraz Türklük biraz göçebelik, bütün bunlar hepsi tam bizim bileşimimize uymadığı zaman o acayipleşmeye başlayan, yani tam bizim şeklimize uymayan bunlar, en çok bizi korkutan oluyor." dedi

'YARGI, ÜLKENİN Gİ

Bu haberler de ilginizi çekebilir