Akademisyenlerden, Merkel'e açık mektup

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’ye yapacağı ziyaret öncesi bir araya gelen 100 akademisyen, Merkel’e rahatsızlıklarını dile getirdikleri bir mektup gönderdi.

Akademisyenlerden, Merkel'e açık mektup

Türkçe, Almanca ve İngilizce olarak hazırlanan mektupta, ziyaretin seçim döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’na destek şeklinde algılanacağı için yadırgandığı ifade edildi.

Aralarında Fethi Açıkel, Cengiz Aktar, Zeynep Ayata, Koray Çalışkan, Mustafa Görkem Doğan, Ferdan Erkut, Zeynep Gambetti, Mehmet Karlı, Nuray Mert, Özgür Mumcu, Baskın Oran, Yüksel Taşkın ve Tahsin Yeşildere’nin de bulunduğu bir grup akademisyen, Angela Merkel’in Türkiye ziyaretine tepki gösterdi. Ziyareti yadırgadıklarını belirten akademisyenler, duydukları rahatsızlığı bir mektup yazarak Merkel’e iletti. Üç dilde hazırlanan mektupta, ziyaretin seçim dönemindeki Türkiye’de mevcut yöneticilere destek anlamı oluşturabileceği belirtilerek duyulan rahatsızlık ifade edildi.

'AB'NİN EN ÖNEMLİ DEĞERLERİNİ ÇİĞNEYEN SİYASETÇİLERİ TALTİF ETME İHTİMALİNİZ...'

Mektupta yer alan ifadeler şöyle:

“Sayın Angela Merkel,

Size modern Türkiye tarihinin en kanlı terör saldırısının hemen ertesinde henüz tuttuğumuz yas esnasında yazıyoruz. Genel seçime kısa bir süre kalmışken ülkemize yapacağınız ziyarette dikkatinizi çekmek istediğimiz önemli bir husus var.

AGİT gözlemci heyetinin tüm uyarılarına ve konu hakkında yazdığı iki rapora rağmen Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın anayasal zorunluluk olan tarafsızlığını ettiği yemine rağmen korumadığı bu kampanya ikliminde, bu ziyareti yadırgadığımızı Türkiyeli akademisyenler olarak belirtmek zorundayız.

AB Antlaşması 3. Maddesi AB’nin ve üye devletlerinin AB’nin değerlerini yalnızca AB sınırları içerisinde değil, aday ülkeler dahil tüm dünyada muhafaza etme ve teşvik etme yükümlülüğünü getirir. Oysa başta Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sn. Başbakan Davutoğlu olmak üzere hükümet ve AKP mensupları bu değerleri açıkça ihlal etmektedir:

Uzun bir zamandır devam eden dil, din, etnik köken ve cinsiyet temelli ayrımcı söylem ve uygulamalar, devleti yönetenlerin propaganda esnasında nefret suçu işlemesi (AB Temel Haklar Şartı 20, 21, 22, 23 maddeleri ve İHAS 14. Madde ihlali); iş dünyasına yapılan keyfi müdahalelerin girişim özgürlüğü ve mülkiyet hakkını ihlal etmesi (AB Temel Haklar Şartı 16, 17. Maddelerin ihlali); Türk Ceza Kanununda son derecede geniş ve müphem biçimde tanımlanmış olan Cumhurbaşkanına hakaret suçu bahane edilerek gazetecilere ve bilim insanlarına soruşturmalar ve aleyhte kararlarla baskı ve sansür uygulanması (AB Temel Haklar şartının 11. Maddesi ve İHAS 10. Madde ihlali); yayın organlarının AKP milletvekillerinin de katılımıyla basılması, taşlanması, mülklerine tecavüz edilmesi, gazetecilerin tehdit ve darp edilmesi, AKP mensuplarının ve güdümündeki gazetelerin halkı şiddete teşvik etmesi (AB Temel Haklar şartının 11 maddesi ve İHAS 10 madde ihlali); terör olayları ile ilgili haberlere getirilen gerçek amacı sansür olan yayın yasaklarının AB Temel Haklar Şartının kamunun haber alma özgürlüğüne müdahale edilemeyeceği prensibini ihlal etmesi, idari yaptırımlarla gösteri özgürlüğünün engellenmesi, can güvenliğinin ve ifade özgürlüğünün sağlanamaması (AB Temel Haklar Şartı 6 madde ve İHAS 5 madde ihlali); ve son olarak AB Temel Haklar Şartının 2. maddesinde öngörülen ve İHAM’ın tek mutlak insan hakkı olarak kabul ettiği yaşam hakkının devletin kolluk güçleri tarafından güvenceye alınmaması nedeniyle gerçekleşen ve 102 kişinin ölümüyle sonuçlanan Ankara Katliamı göstermiştir ki Sn. Cumhurbaşkanı ve Sn. Başbakan AB’nin ortak değerlerini yok saymaktadır.

Bu bağlamda yapacağınız ziyaretin kampanya ikliminde siyasi bir destek olarak görüleceğinden ve AB’nin en önemli değerlerini çiğneyen siyasetçileri taltif etme ihtimalinizden dolayı akademisyenler olarak fevkalade rahatsızız. Sn. Erdoğan ve Sn. Davutoğlu ile yapacağınız ortak basın toplantısında bu hususları gündeme getirmenizi rica eder, ülkemizi demokrasimizin güçleneceği günlerde de ziyaret etmenizi umarız.

Saygılarımızla”

Mektupta imzası bulunan akademisyenlerin imzaları ise şöyle:

Alper Açık, Fethi Açıkel, Nuri Akkaş, Mahinur S. Akkaya, H. Ayşe Aksoy, Cengiz Aktar, Ece Algan, Ercan Alp, Başlan Alpan, Kuban Altınel Tuna Altınel, Seda Altuğ, Cengiz Arın, Sefa Feza Arslan, Zeynep Ayata, Ayşe Ayata, Ayhan Alkış ,Ali Baykal, Ayşegül Baykan, İlker Birbil, Faruk Birtek, Hale Bolak, Reşit Canbeyli ,Ayşen Candaş, Yücel Candemir, Taylan Cemgil, Burcu Yakut Çakar, Ayla Çalımlı, Koray Çalışkan, Seyhan Çamlıgüney, Zeynep Çatay Birten, Çelik Çiler Çilingiroğlu, Ersan Demiralp, Yücel Demirer, Göksel N. Demirer, Veli Deniz, Tarık Nejat Dinç, Mustafa Görkem, Doğan Zelal Ekinci, Semanur Engin, Erkan Erdil, GültanErgün Ferdan Erkut, Ahmet Ersoy, Irmak Ertör, Zeynep Gambetti, Ergun Gedizoğlu, Leyla Gören, Sümer Metin, Gürgöze Dilek Hattatoğlu, Zeynep Kadirbeyoğlu, Ali Kaplan, Yasemin Karakaşoğlu, Mehmet Karlı, Raşit Kaya, Ömer Kırca, Bekir Kocazeybek, Biray Kolluoğlu, Meryem Koray, Murat Koyuncu, Serkan Köybaşı, Zeynep Kuban, Olcay Kunal, Tuna Kuyucu, Bülent Küçük, Kuvvet Lordoğlu, Ebru Mccallum, Shayn Mccallum, Nuray Mert, Özgür Mumcu, Baskın Oran, Mahmut Ortacsu, Mihriban Özbaşaran, Begüm Özkaynak, Teoman Pamukçu, Veli Polat, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Feryal Saygılıgil, İpek Seyalıoğlu, Semra Somersan, Neslihan Serap Şengör, Ayşe Şentürer, Fatma Şenyücel, Yüksel Taşkın, Senem Timuroğlu, Özgür Turhan, Buket Türkmen, Oktay Uygun, FüsunÜstel, Nazan Üstündağ, Tahsin Yeşildere, Tebessüm Yılmaz, Nihal Yılmaz, Melek Diker Yılmaz, Pınar Yolum, Erdem Yörük, Melek Diker Yücel, HakanYücel Şahika Yüksel.

CHA
<< Önceki Haber Akademisyenlerden, Merkel'e açık mektup Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER