Akciğer kanserinde hedefe yönelik tedavi umudu

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Kasım 16 2015
Akciğer kanseri, dünyada en çok öldüren kanser olarak yerini koruyor. Uzmanlar, tüm dünyada kanser olgularının yüzde 13-14'ünden ve kanser ölümlerinin yüzde 20'sini oluşturan akciğer kanseri üzerinde duruyor. Son araştırmalara göre genellikle ağız yoluyla verilen ilaçlarla uygulanan hedefe yönelik tedavi, hastalar için umut ışığı oluyor.
Akciğer kanseri, dünyada en çok öldüren kanser olarak yerini koruyor. Uzmanlar, tüm dünyada kanser olgularının yüzde 13-14'ünden ve kanser ölümlerinin yüzde 20'sini oluşturan akciğer kanseri üzerinde duruyor. Son araştırmalara göre genellikle ağız yoluyla verilen ilaçlarla uygulanan hedefe yönelik tedavi, hastalar için umut ışığı oluyor.

Liv Hospital Ankara Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Uğur Gönüllü, akciğer kanserinin tedavisiyle ilgili bilgi verdi. Gönüllü, son zamanlarda en umut verici sonuçların genetik şifrelerindeki bozuklukları saptanan akciğer kanserli hastalarda kullanılan 'hedefe yönelik tedavi' çalışmalarından geldiğini söyledi. Gönüllü, "Hedefe yönelik tedavi şekli kemoterapiye tamamlayıcı ya da tek başına olarak çoğunlukla ağız yolundan verilen ilaçlarla yapılıyor. Yan etkisi hem daha az hem de kişinin yaşam kalitesinin artmasını sağlayan bu tedavi akciğer kanserli hastalar için umut ışığı." dedi.

EN BÜYÜK NEDEN SİGARA

Akciğer kanseri gelişiminden yüzde 90 oranında sigaranın sorumlu olduğunu söyleyen Gönüllü, şöyle konuştu: "Sigara içenlerde akciğer kanseri riski içmeyenlerden 24 – 36 kat daha fazladır. Pasif sigara içiminde risk yüzde 3,5'tur. Sigaraya başlama yaşı, sigara içme süresi, içilen sigara sayısı ile tütün ve sigara tipi (filtreli, filtresiz, puro, düşük tar ve nikotin içeriği vb.) akciğer kanseri gelişme riskini etkiler. Kanser olmayanlar, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları (KOAH), amfizem, damar hastalıkları ve kalp hastalıklarından birine yakalanarak hayatını kaybetme olasılığı yüksektir. Burada da rol oynayan faktörler ailemizden bize aktarılan genlerdir. Ailesinde kanserli yakını olanlarda akciğer kanseri gelişme riski daha da artmaktadır. Kanserli hastaların birinci derece yakınlarında akciğer kanseri riski 2,4 kat daha yüksek bulunmuştur. Sigarayı bıraktıkları halde akciğer kanserine yakalananlar da vardır. Bunun da nedeni, bırakmadan önce kanserleşme sürecinin başlamış olması ve bu sürecin 10 yıl sürmesidir. Yine de, sigara bırakıldıktan 10 yıl

Bu haberler de ilginizi çekebilir