AKP'nin Almanya'daki uzun kolu çetenin altından neler çıktı....

TR724.COM internet sitesinden Naci Karadağ AKP'nin Almanya'daki çetelerle olan ilşkisini yazmaya devam ediyor... Mahkeme dosyasına giren suç bilgilerinde önemli ayrıntılar var...

SHABER3.COM

NACİ KARADAĞ- TR724.COM


Osmanen Germania 2014’ün sonunda Mehmet Bağcı tarafından kurulmuştu. İkinci başkanı Selçuk Can. Bir yılda 1500 üyeleri olmuş, tabii çoğunluğu Türkiye kökenli. Dışarıya karşı kendilerini sosyal angajmanı olan bir boks kulübü olarak gösteriyorlardı. Osmanen Germania üyeleri meslek sahibi, Almanya’nın sosyal ve hukuki yapısını iyi bilen kişilerden oluşuyordu. Hayatta amaçsız olan gençleri kendilerine çekip, onları başıboş kalmaktan koruduklarını, onlara iş bulduklarını, yardım ettiklerini iddia ediyorlardı. Buna karşın Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Burkhard Freier, bu organizasyonun yasa dışı işlere bulaştığından oldukça emin olduklarını söylüyor. Osmanen Germania grubu Almanya’da Erdoğan’ı eleştiren tüm grupları ve kişileri hedef alıyordu. Düşman gördükleri grupların en başında Kürtler ve Kürt kurumlar geliyor. “AKP ve Gülen hareketi yollarını ayırdığından bu yana Gülenciler de hedeflerinde” diyordu Burkherd Freier. Kendilerini anlatan müzik videosunda şiddet, korku ve kan vardı. Şarkının sözleri de klipin görseline uygundu: Kısaca “Osmanlılar ülkeyi almaya geliyorlar” bunu da belli ki, kan dökerek ve savaşarak yapmayı planlamışlardı!

Çete üyeleri itiraf ediyor!

Biraz yakından baktığımızda Osmanen Germania oldukça korkutucu bir örgüt yapısı olarak karşımıza çıkıyor. Geçen Nisan ayında yayınlanan Stuttgarter Zeitung gazetesinden Rafael Binkowski’nin haberine göre üyelik sırasında korkunç ritüellerin uygulandığı çeteden çıkmak da pek mümkün değildi.

Gazeteye göre Almanya Osmanlılar’ı özellikle genç Türkleri ağına çok kolaylıkla düşürüyordu. Akıl almaz cesaret sınavıyla çeteye üye olan gençler, çıkmak isterlerse çok ağır şiddete maruz kalmakla beraber, hayat boyu ölüm korkusu yaşıyorlardı.

19 yaşındaki Cem S. 2016 yılında spor yapmak amacıyla bir şekilde çete lideriyle tanıştırıldıktan sonra yapıya üye olduğunu polise anlatmıştı. Çete liderlerinin sık sık bir araya gelip toplumsal olaylarda nasıl davranacaklarına dair eğitim verdiklerini, kimi zaman da Türkiye karşıtı olarak gördükleri Alman siyasetçileri hedeflerine alarak eylem hazırlıkları yaptırdıklarını itiraf etmişti.

Cem, şahit olduğu kan donduran bir ayrıntıyı ise şöyle aktarıyordu: “Bir spor salonunda çeteden çıkmak isteyen birine yapılan işkenceyi görünce kanım dondu. Çocuğa kendi bacağını bıçaklattılar. Sonra bıçağı elinden alıp kulağını keseceklerini söylediler. Annemin ısrarı olmasaydı ben hala o yapının içindeydim!”

Özellikle bar ve nargile salonlarında toplandıklarını, çetenin buradaki gençleri potansiyel örgüt üyesi olarak gördüklerini aktaran genç itirafçı, girdiğine pişman olanların ise ormanda parçalara ayırmak şeklinde tehditlere maruz kaldığını söylüyordu.

Yine çete itirafçılarına göre, uyuşturucu, kadın ticareti, şantaj, tehdit, kundaklama Germanian Osmanen için sıradan eylemlerdi! Cem, ayrılmak isteyen üç gencin öldüresiye dövüldüğünü gördükten sonra çeteden kaçmayı başarmıştı.

Bu gruplar dışarıya, özellikle polise karşı, kırmızı fener mahallesi, disko, gece kulübü gibi eğlence mekânlarında, kapıda duran bodyguarddan, en tepedeki yöneticiye kadar bu sektörde sadece yasalar çerçevesinde çeşitli işler yapar görünüyorlardı. Ancak yaptıkları bu işler genelde şiddet ve korku temelli olduğundan, başlarını yasayla sık sık belaya sokuyorlardı. Çünkü bir dükkânın kapısında güvenlik olarak durmak demek, içeriye giren çıkan uyuşturucuyu ve ‘fuhşu’ kontrol etmek ve düzenlemek anlamına da geliyordu. Bunun sonucu olarak da bu ‘küçük’ suçlardan, esas gelir kaynağı olan haraç kesme, uyuşturucu ve silah kaçakçılığına, gasp etme, zor kullanma, adam yaralama ve hatta cinayete varan yelpazede bir çetenin tüm niteliklerini gösteriyorlardı.

Eğlence sektörü sınırlı sayıda müessese sunduğundan, bu alandaki parsadan pay elde etmeye çalışan bu gruplar birbiriyle de sıkça çatışıyorlardı. İstatistikler Almanya’da rock gruplarının adedi ve de üye sayısının her geçen gün arttığını gösteriyor. Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyalet polisi 2017 sonunda 2 bin 200’ün üstünde bu gruplarda yer alan üye kaydetmişti. Haritada ise, faaliyet gösteren belli başlı çetelerin eyalet sathında aktif oldukları şehirler görünüyor.

Almanya genelindeyse Gremium MC, Hells Angels, Bandidos, Freeway Riders, Outlaws vb. suç örgütü benzeri çetelerin üye sayısının 10 binden fazla olduğu tahmin ediliyordu.

Osmanen Germania da bunlardan biriydi lakin içerik olarak epey farklıydı: Milliyetçi bir perspektifle çalışan ve üyelerinin neredeyse tamamı Almanya’da yaşayan Türklerden oluşan bir yapıydı OG. Almanya güvenlik teşkilatı Hessen, Baden-Württemberg, Hamburg ve Berlin eyaletlerinde Osmanen Germania grubunun, Erdoğan karşıtı gruplarla çatışmaya girmiş olabileceklerine dair birçok ipucu bulduğu öne sürülmüştü. Diğer rock grupları gibi Osmanen Germania grubu üyeleri de çeşitli suçlara karışmıştı: Uyuşturucu, silah ticareti, zorla fuhuş, kundaklama vb.

Gruptan ayrılan biri, Temmuz ayında Stern TV’ye verdiği röportajda, uyuşturucu satışının ve diğer yasa dışı suçların yanı sıra ülke genelinde, kendilerine ait yetmiş ila seksen arası, bakkal, nargile cafe veya genelev gibi işyerleriyle kara para aklandığını söylüyordu. Ayrılan kişinin dediğine göre, grup kendisini birkaç kez silah eğitimi alması için Antalya’ya göndermişti: Bu eğitimi tam olarak nerede aldığını ve neden Türkiye olduğuna dair bir bilgi vermekten kaçınan bu kişinin verdiği bilgiye göre, uyuşturucu ticaretinin kaynağı Hollanda, sattıkları silahların geldiği ülkeyse Belçika’ydı. Yine Stern TV’nin haberine göre çete işi suikast düzenlemeye kadar vardırmıştı!
<< Önceki Haber AKP'nin Almanya'daki uzun kolu çetenin altından neler... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER