AKP'nin ekonomi politikaları zor durumda ...

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Mayıs 12 2018
AKP hükümeti büyüme rakamlarıyla ekonomide gidişatın iyi olduğunu savunuyor. Ancak yükselen ve çift hanede olan enflasyon, değeri her geçen düşen Türk Lirası, yükselen kur ekonomide gidişatın iyi olmadığının göstergeleri.
"Ekonomik beklentilerin bozulmasında bir etken de politikacıların yaklaşımları ve açıklamalarıdır"

Ekonomist Mahfi Eğilmez, T24.com'da  ekonomi politikasını yazdı. Eğilmez’e göre,  genel olarak ekonomik beklentilerin bozulmasında politikacıların beklentileri bozucu yaklaşımları ve açıklamaları önemli etken.

“Ekonomi politikası zor durumda” başlıklı yazının tamamı şöyle:

“Ekonomi politikası iki temel alt politika ile bazı destekleyici politika araçları ve bazı alternatif politika araçlarından oluşuyor. İki temel alt politikadan birisi vergiler, kamu harcamaları ve kamu borçlanması gibi araçların toplandığı maliye politikası. Öteki de faizler, zorunlu karşılıklar ve açık piyasa politikası gibi araçların toplandığı para politikası. Bu iki temel politikanın yanında teşvik politikası, destekleme politikası, dış ticaret politikası gibi maliye politikasını destekleyici bazı politikalar ve planlama, gelirler politikası gibi bazı alternatif politikalar da bulunuyor. Hatta para basma bile bir ekonomi politikası aracı olarak kabul edilebilir. Küresel krizle birlikte para basma şekil değiştirip parasal gevşeme (quantitative easing) adını alsa da işin özü değişmedi. 

Küresel krizin ekonomi politikasına getirdiği bir başka araç da makro ve mikro ihtiyati önlemler oldu. Aslında bunlar bilinen ama bu adlar altında gruplandırılmamış bulunan bir takım önlemlerin yeniden sınıflandırılmasından ibaret. Makro ihtiyati önlemler, finansal sistemin bir bütün olarak istikrarını korumayı, mikro ihtiyati önlemler ise sistemden çok bireylerin ve şirketlerin tek tek finansal sağlığını korumayı amaçlıyor.

Beklenti yönetimi eskiden o kadar bilinen ve uygulanan bir politika aracı değildi. Bu alanda bilinen şey merkez bankalarınca uygulanan “açık sözlülük politikası” idi. Küreselleşmeyle birlikte bunun

Bu haberler de ilginizi çekebilir