Akşener'den Erdoğan'a: 'Sen gideceksin'

Partisinin haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti lideri Meral Akşener, AKP iktidarını ekonomi üzerinden eleştirdi, Erdoğan'a sandığı işaret etti. "Beceremiyorsanız yoldan çekileceksiniz" diyen Akşener, 'Millet İttifakı'nın adayı kim?' tartışmalarına yönelik de "Sayın Erdoğan; sen hiç merak etme. Senin yerine, özgürlük gelecek! Senin yerine, adalet gelecek" dedi.

SHABER3.COM

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM'deki haftalık grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, AKP iktidarına ekonomik kriz üzerinden yüklenen Akşener, sandığı işaret etti.

Son olarak Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından açıklanan 'Gelire Endeksli Senet' adımına değinen Akşener, "Nebati Bakan’ın ışıltılı zihninin, son mucizesi de; biliyorsunuz, 'Gelire Endeksli Senet' oldu. Bu öyle bir mucize ki; Gelire Endeksli Senet açıkladılar, ama ortada gelir yok" dedi.

ERDOĞAN'A 'ADAYLIK' YANITI
Öte yandan, Erdoğan'ın Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağını merak etmesine de değinen Akşener, şu ifadeleri kullandı:

"Artık tek bir derdi var: Millet İttifakı’nın adayının kim olacağı… İşi gücü bıraktı, her fırsatta, 'Adayınız kim' diye soruyor.  Hatta bunun için, sandığa gömüleceğini bile bile, adaylığını bile açıkladı. Sayın Erdoğan; sen hiç merak etme. Senin yerine, özgürlük gelecek! Senin yerine, adalet gelecek! Senin yerine, demokrasi gelecek!"

Akşener'in açıklamalarından öne çıkan satırlar şu şekilde:

"'GELİRE ENDEKSLİ SENET' AÇIKLADILAR AMA ORTADA GELİR YOK"
"Nitekim, Nebati Bakan’ın ışıltılı zihninin, son mucizesi de; biliyorsunuz, 'Gelire Endeksli Senet' oldu. Bu öyle bir mucize ki; Gelire Endeksli Senet açıkladılar, ama ortada gelir yok…  Sonradan öğrendik ki; Devlet Hava Meydanları İşletmeleri ile, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün, gelirlerini pazarlıyorlarmış. Bu gelirler, eskiden nereye gidiyordu? Devletin hazinesine. Yani millete.  Peki şimdi nereye gidecek? Gelire Endeksli Senet’i alan, tasarruf sahibine. Yani;  parayı vatandaştan kes, tasarruf sahibi bir azınlığa aktar, sonra da, utanmadan sıkılmadan, milletimize, 'çözüm' diye pazarlamaya çalış…

Nebati Bakan, bu kafayla, 'GES’ten' sonra, 'öz hakiki kurtuluş reçetesi' olarak, milleti tamamen denklemden çıkartıp, yandaş ekosisteminin, tamamı faydalanabilsin diye, 5’li çetenin gelirine endeksli, 'YES', yani 'Yandaş Endeksli Senet' çıkartırsa şaşırmayın…"

"Değerli dava arkadaşlarım; açıklanan programlar farklı, ama zihniyet aynı, öncelikler aynı, beceriksizlik aynı. Nitekim, Gelire Endeksli Senet’ten önceki, sözüm ona kurtuluş reçetesi, Kur Korumalı Mevduat Sistemi’nin, ülkemize maliyeti, 200 milyar lirayı bulacak.  Bu para, bir çivi bile çakmadan, Hazine’nin kasasından çıkacak. Yani milletimizin cebinden çıkacak.  Oysa, bu 200 milyar lira ile; Milletimize ve memleketimize çok daha faydalı işler yapılabilirdi. Mesela; Okullarda, sokaklarda, meydanlarda, her yerde şahit olduğumuz, hepimizin canını yakan, çocuk yoksulluğu ve yoksunluğu bitirilebilirdi. Mesela; Rüzgargülü Projemiz ile, devlet okullarındaki 11 milyon öğrencimize, 10 yıl boyunca, ücretsiz kahvaltı ve öğle yemeği verilebilirdi."

"AKP'NİN ÖNCELİĞİNDE MİLLETİMİZ YOK"
"Mesela; geçim sıkıntısından dolayı dertlenen, kira artışlarından dolayı ev, Kontenjanlardan dolayı da, yurt bulamayan, bulduklarında da, çileleri bitmeyen öğrencilerimizin, barınma sorunu çözülebilirdi. Mesela; Yıllardır, 'hazinede para yok' diye, görmezden gelinen, Kazanılmış hakları için, mücadele veren EYT’li kardeşlerimizin, hakkı verilebilirdi. Mesela; Maliyetlerin altında ezilen, faturalarını ödemekte zorlanan, esnaflarımıza ve sanayicilerimize, destek olunabilirdi. Ama tüm bunlar, esasında bir öncelik meselesi… Ne var ki, artık Ak Parti iktidarının, hiçbir hareketinde, hiçbir planında ve hiçbir programında, maalesef öncelik milletimizin olmuyor."

"SANDIKTA TOKADI YEDİĞİNDE O AİLELERİ HATIRLAYACAKSIN"
"Sayın Erdoğan; o evler, dipsiz birer dert kuyusu olmuş durumda. Sen onlara 'şükürsüz' desen de; uzun uzun bakıp, o dertleri görmesen de; Niçe’nin söylediği gibi, o dert kuyusu, artık seni çok net görüyor. Ve sabırla, hesabı göreceği sandığı bekliyor. Benden söylemesi… Kendini sarayına kapattın, nereden geldiğini unuttun. Zamanında seni o koltuğa, o dipsiz kuyuya attığın insanlarımızın oturttuğunu unuttun. Yandaşlarını ihya ettin, o evlere verdiğin sözleri, ahde vefayı unuttun. Ama hatırlayacaksın. Seçim günü geldiğinde, o mahalleleri hatırlayacaksın. Oylar sayılırken, o evleri hatırlayacaksın. Sandıkta tokadı yediğinde, o aileleri hatırlayacaksın. Ve İYİ Parti yetkiyi aldığında, o kadınları, o çocukları, yeniden hatırlayacaksın. Bundan emin olabilirsin."

TÜRKİYE-YUNANİSTAN GERİLİMİ
"Ancak ne yazık ki; Ak Parti iktidarı için dış politika; iç siyasete malzeme üretmek, ülke gündemini değiştirmek, millîlik duygusu ve beka vurgusu üzerinden, oy toplamaktan ibaret… Bunun için de, akılcı davranıp, memleket çıkarlarımızın gereğini yapmak yerine, her meselede, mutlaka bir taraf seçmeyi, artık bir adet haline getirdi. Mesela; yıllardır iyi ilişkiler kurduğumuz Mısır ile aramız, Sayın Erdoğan’ın Mursi’nin intikamını alma sevdası için bozuldu. Sonuç olarak da; Mısır ile Yunanistan’ın imzaladığı, askeri antlaşmaya bakakaldık. Mesela; mavi vatan savunmasında, kendisi yine, tek bir tarafı seçti. Libya ile anlaşma imzaladık, ama diğer tüm ülkelerle karşı karşıya geldik."

"Peki, Sayın Erdoğan’ın bu tek taraflı, şahsi tercihleri; Türk Devleti’ne ve Türk milletine ne kazandırdı? Hiçbir şey… Çünkü Sayın Erdoğan, sadece bir tarafı seçmekle de kalmıyor. Keşke öyle olsaydı… Kendisine tek bir tarafı seçtikten sonra, çıkıp bağırmaya başlıyor. 'Eyyy' diyor. 'Bu caaaan, bu bedende olduğu müddetçe…' diyor. 'Bu milleeet enayi değil, hesabını sorarız' diyor. '15 Temmuz’u, bunlaaar yaptırdı' diyor. 'Bunlaaaar katil, elimizde kayıtlar var' diyor. Her defasında, büyük büyük gürültüler çıkartıp; sonrasında ise, tüm bağırdıklarıyla, ya kanka, ya da dost oluveriyor. Sesini kısıyor ve maalesef başını eğiyor. İşte; Bu tek taraflı, çok bağıran, bolca gürültü çıkarıp, sonra da geri adım atan, tutarsız tavırlar; uluslararası toplumda, Türkiye’nin de başını öne eğiyor. Türkiye’yi ciddiyetsiz gösteriyor. Nitekim bugün, Yunanistan ile yaşanan sorunda da, biz, yine aynı şeyin olmasından, endişe ediyoruz.  Türkiye olarak, Yunanistan ile davamızda, sonuna kadar haklıyız. Ama Sayın Erdoğan yüzünden, haksız duruma düşmekten kaygılıyız. Çünkü bugün; 'Şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum' diyen sayın Erdoğan’ın, yarın;  'Şaka yapmıştım' deme ihtimali olduğunu, gayet iyi biliyoruz. Bugün; 'Benim için Miçotakis diye biri yok' diyen sayın Erdoğan’ın, yarın; 'Kardeşim Miçotakis’le, aramızı bozmaya çalıştılar' diyerek,  işin içinden sıyrılıp, Türkiye’yi de taca çıkarabileceğini de, çok iyi biliyoruz."

ERDOĞAN'A 'ADAYLIK' YANITI
"İşi gücü bıraktı, her fırsatta, 'Adayınız kim?' diye soruyor. 'Acaba benim yerime kim gelecek' diye, büyük bir merak içinde. Hatta bunun için, sandığa gömüleceğini bile bile, adaylığını bile açıkladı. Devir teslim heyecanıyla, geceleri uykularının kaçtığından eminim... Sayın Erdoğan; sen hiç merak etme. Senin yerine, özgürlük gelecek! Senin yerine, adalet gelecek! Senin yerine, demokrasi gelecek! Senin yerine, liyakat gelecek! Senin yerine; huzur gelecek! Senin yerine, bereket gelecek! Sen gönlünü ferah tut. Sen gideceksin, İstibdat bitecek! Sen gideceksin; hürriyet gelecek! Sen gideceksin; güçlendirilmiş Parlamenter Sistem gelecek! Sen gideceksin, millet yeniden iktidara gelecek! Şimdiden kemerlerini bağlasan iyi edersin, çünkü İYİ Parti iktidarına çok az kaldı! Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun."

<< Önceki Haber Akşener'den Erdoğan'a: 'Sen gideceksin' Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER