Alaska zirvesini boşa çıkaran gelişmeler: Taraflar müzakereden çok uzak

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Eylül 29 2025
Rusya-Ukrayna savaşına dair kaygılar sürüyor. Trump ve Putin'in savaşı bitirmek için bir araya geldiği Alaska zirvesi ise istenen sonuçları veremedi. Avrupa başta olmak üzere dünyanın yakından takip ettiği sıcak gelişmeleri, Samanyoluhaber.com yazarlarından Arif Asalıoğlu kalema aldı.
Alaska zirvesi, Moskova ile Washington arasında son yıllarda yaşanan en ciddi diplomatik temaslardan bir tanesi. Ukrayna krizinin merkezde olduğu ve enerji güvenliği, stratejik silahların kontrolü gibi konuların en gerilimli zamanlarda bile diplomasi masasına gelebileceğini gösterdi. Her ne kadar Doğu Avrupa dahil, bölgesel güvenlik meselelerinde taraflar pozisyonlarını Alaska’da tam netleştirmiş olsalar bile devam eden savaşın bitmesi için bir umut doğmuştu. Her iki lider de diyaloğun sürdürülmesi gerektiği konusunda hemfikirdi. Trump'ın "ilerleme" vurgusu ve Putin'in "yararlı görüşmeler" değerlendirmesi yeni temasların kapısını aralar gibiydi. Fakat, Alaska zirvesinden sonra yaşananlar dramatik bir savaşı bitirme konusunda tarafların çok uzak mesafede olduğunu gösterdi. Geldiğimiz gün itibarıyla Avrupa'daki bazı güçler, Trump'ı Rusya'ya karşı daha sert bir çizgiye çekmek için son bir hamle yapıyor. Kremlin’in tutumu ise bu hamlelerin potansiyel olarak yıkıcı sonuçlarına dair açık bir uyarı niteliği taşıyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen hafta Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı açıklamalar, uluslararası kamuoyunda geniş yankı buldu. Bu ifadeler, dünyada kırılgan olan stratejik dengeyi korumak ve kontrolden çıkabilecek bir tırmanışı önlemek için bir 'son şans' önerisi niteliği taşıyor. Putin’in ilk vurgusu stratejik silahların sınırlandırılmasına ilişkindi. Şubat 2026'da süresi dolacak olan Stratejik Saldırı Silahlarının Azaltılması Anlaşması'nın (START) kısıtlamalarına, ABD de aynı adımı atarsa, bir yıl daha uyacaklarını duyurdu. Putin, Batı'nın yıkıcı adımlarının nükleer güce sahip ülkeler arasındaki diyaloğun temellerini baltaladığını, ancak Rusya'nın mevcut durumu korumak istediğini vurguladı. Bu öneri, en büyük nükleer güçler arasında hiçbir resmi kısıtlama kalmaması tehlikesine karşı sınırlı bir süre için de olsa bir fırsat penceresi yaratıyor ve Rusya'yı temel nükleer tehdit olarak gören Batılı anlatıyı zorluyor.

Bu haberler de ilginizi çekebilir