Alem-i İslam

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Aralık 17 2024
Samanyoluhaber.com yazarlarından Abdullah Aymaz, Abdürreşid İbrahim Efendi hakkındaki yazı dizisine 'Alem-i İslam' başlıklı yazısıyla devam etti.
Mehmet Akif  Ersoy, 1 Temmuz  1910’da  “Yirminci  Asrın  Başlarında  Âlem-i  İslam” isimli Abdürreşid İbrahim Efendi’nin kitabına yazdığı takrizde, şöyle diyordu:

Hürriyetin ilanından itibaren çok sayıda risale, gazete ve kitap meydana çıktı. Bunların hepsi için faydalı demek dalkavukluk olacağı gibi, hepsi için faydasız demek de pek bayağılık olur. Evet, tarafsız, insaflı bir hüküm vermek icap ederse, iki seneden beri pek faydalı, pek âli eserler yayınlamakla beraber, pek muzır, pek rezil cinayetnâmeler de ortaya kondu.

Ne yapalım, Sâdî’nin,

“Bârân ki der letâfet-i tab’eş hilâf

Der bâğ-ı lâle revid ü der şûre hâr u has”

(Yağmurun lâtif yaratılışında zıt unsurlara yer yoktur. Lale bahçesi yok olmuş, çorak arazide ise çer-çöp kalmıştır.)  dediği gibi, Meşrutiyetin, basın hürriyetinin feyzi de her tabakada başka başka eserler ortaya çıkarıyor.

Nemize lâzım! Biz Osmanlıların menfaati gözetilerek  yazılan eserlerin sahiplerine samimi teşekkürlerimizi, hürmetlerimizi arz ederiz. Milli ahlâkımızı âlet etmek için çıkarılan mülevves sayfaların da yüzüne tükürür geçeriz.

Sırat-ı Müstakim’in delâletiyle yayınlanan Âlem-i İslâm’ın iki formasını da gördüm. Zaten Abdürreşid İbrahim Efendi, seyahatnamelerini yayınlayacağına dair çoktan vaadde bulundukları için biz de tam bir iştiyakla hayli zamandır bekliyorduk.

Evet, Batı ülkelerinin durumunu tasvir edecek seyahatnameler bizce lüzum olsa bile, ihtiyacımızı bertaraf etmek her zaman elimizdedir. Çünkü o gibi eserleri gerek başka lisandan, gerek tercümelerinden bol bol okur, hasılı Avrupa hakkında istediğimiz kadar mâlumatı istediğimiz eserden alabiliriz.

Lâkin Asya’yı hangi eserden öğreneceğiz? İtiraf etmeliyiz ki, dünyada en az bildiğimiz bir kıt’a varsa, o da kendi menşeimiz, kendi memleketimiz olan Asya’dır.  Bu eski dünyadaki bitmez tükenmez ülkelerin en meşhurlarını, yalnız isimlerini bilmek suretiyle tanırız. O çeşitli iklimlerde yaşayan milletlerin lisanlarına

Bu haberler de ilginizi çekebilir