Ali Bulaç'tan dikkat çeken IŞİD çıkışı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Mayıs 27 2016
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Abant Platformu ve Avusturya merkezli Friede Institut für Dialog Derneği'nin ortaklaşa düzenledikleri “Şiddet İçeren Aşırılık ile Mücadele” başlıklı söyleşi serisinin ikinci toplantısı “Radikalliğin dinamikleri: Neden ve nasıl radikal olunuyor?” başlığı altında gerçekleşti.

VİDEO/ARŞİV

Birleşmiş Milletler’in Viyana’daki merkezi içerisinde Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nde düzenlenen programda, teröre karşı sivil hareketlerin rol alması gerektiği fikri öne çıktı.

Toplantıda İslam coğrafyasındaki artan şiddeti ele alan Dr. Ali Bulaç, selefilik kavramına ve bunun çeşitlerine odaklandı. “Selefiliği üçe ayırmak gerekir“ diyen Ali Bulaç, birincisinin entelektüel-usuli selefilik olduğunu ve bu selefiliğin sadece İslam‘ı ilk şekliyle doğru yorumlayıp doğru yaşamayı amaçladığını söyledi. İkinci selefiliğin ise davetçi selefilik olduğunu aktaran Ali Bulaç, bu selefiliğin İhvan-ı Müslim, Cemaat-i İslami gibi hareketlerde görüldüğü üzere irşadı, hakkı ve putperestliğe karşı çıkmayı merkeze aldığını ifade etti. Üçüncü selefiliğin ise tekfirci selefilik olduğunu vurgulayan Bulaç, İŞİD, El-Kaide, Boko Haram gibi aşırı grupların tekfirci selefi kapsamına girdiğini aktardı.


"IŞİD OTORİTER MÜSLÜMAN DEVLETLER VE KÜRESEL ADALETSİZLİKTEN BESLENİYOR"


Konuşmasında bu üçüncü gruptaki tekfirci selefiliğe geniş yer veren Bulaç, tekfirciler Alevileri, Rafizileri ve tasavvufçu müslümanları direkt öldürme hedefinde olduğunu ifade etti. Kendi ilan ettikleri halifeye biat etmeyen sünnileri de öldürdüklerini söyleyen Ali Bulaç, tekfirci selefilerin paradoksal bir şekilde gayri müslimlere hiç karışmadığını ve bunlardan sadece vergi almakla yetindiğini ifade etti. Halifeliği odağa alan tekfirci İŞİD grubunun yapısını da ele alan Bulaç, bu terör grubuna seksen ülkeden katılımın gerçekleştiğini aktardı. İŞİD’in küresel adaletsizliğe karşı isyan, Filistin’in mevcut durumu, Arapların batı karşısında yenilmişliği gibi olgulardan beslendiğinin altını çizen Ali Bulaç, Türkiye’de de devletin tahakkümü, otoriter laiklik, Türk modernleşmesinin başarısızlığı gibi sebeplerin bazı radikal gençleri İŞİD’e yönlendirdiğini söyledi.

Laik bir Kürt devletinin kurulması riskinin bazı Kürtleri de IŞİD’e yönl

Bu haberler de ilginizi çekebilir