Ali Çolak o günü yazdı

Kayyım tarafından işten çıkarılan Zaman Gazetesi yazarı Ali Çolak, haftalık yazısını facebook'tan yayınladı

Ali Çolak o günü yazdı

İşte Ali Çolak'ın bugünkü yazısı.
***
Bir kutlama, bir konser

Kimse unutulmasın, deyip duruyordum. Bunu o kadar çok tekrarlamış olmalıyım ki, arkadaşlar isyan etti sonunda. Tamam, dediler, tamam, anladık!.. İkide bir koltukla geriye doğru çekiliyor ve yıllardır alışılagelmiş bir tonda karşıdaki masaya sesleniyorum: Yavuuuz!..

Yazarlar, yayıncılar tamam mı? Yayınevlerinden unuttuğumuz kalmasın! Yayın yönetmenleri, editörler... Çevirmenler?... Sanat galerileri, ressamlar, müzisyenler... Sinema yazarlarını da eklediniz değil mi? Bu konuşmalar günlerce sürüp gitti aramızda. Uzunca bir davetli listesi oluştu. Kültür, sanat ve edebiyat dünyasının bütün seçkin insanları, dostlarımız, arkadaşlarımız... Yaklaşık 350 kişilik bir liste vardı ve davetiyeleri göndermeye hazırlanıyorduk.

6 Nisan'da İstanbul Modern'de Kitap Zamanı'nın 10. yılını kutlayacaktık. Güzel bir tören olacaktı. Sadece davetli listesi değildi hazır olan. Yemek ve ikramlar, müzik grubu, sergi... Konuklar için şık armağanlar bile tasarlamıştık. Kitap Zamanı'nın verimi yazı ve söyleşilerden iki kitabın hazırlığına giriştik. O geceye katılanalara armağan edecektik. Can Bahadır ABD'den, Musa İğrek Londra'dan kalkıp gelecekti kutlama için. Zihnimde minicik bir konuşma metni tasarlamış, onu tekrar edip duruyordum içimde... Kitap Zamanı'nın macerası, karlı bir İstanbul akşamı, Beşiktaş sahilinde başlamıştı. Onu anlatacaktım.

O tören artık olmayacak. Nedenini biliyorsunuz. Yanılmıyorsam Mallarmé uzun yıllar önce şiir üzerine konuşurken açıklamıştı. Katır ve sümbül metaforu... Bilenler, bilmeyenlere anlatsın, geçelim!

Salı günü Zaman'daki odamı boşaltıp 15 yıldır biriktirdiğim kitapları kolilere yerleştirirken, arkadaşlarla artık bu töreni yapamayacak olmaktan hiç söz etmedik. Bir yandan kitapları topluyor, kolileri bantlıyor; ara sıra küçük molalar verince, başka bir törenin, kutlamanın planını yapıyorduk. Ne kadar eğlendik, anlatamam.

O, hangi tören mi? Bizim Zaman'a yeniden dönüşümüzü kutlayacağımız tören.... Er yada geç bunun gerçekleşeceğinden, bir gün bu gasp düzeninin değişip hukukun tecelli edeceğinden o kadar emindik ki, kutlama programını ayaküstü oracıkta yapıverdik. Hukuk geri gelip de sahipleri Zaman'ı yeniden teslim aldığında, tüm yazarları, editörleri, muhabirleri, emekçileri ve okurları gazetenin bahçesinde toplanıp bunu kutlayacağız. Hukukun geri gelişini, zorbalığın bitişini... Gazetecilerin masalarının başına dönüşünü. Gerçeklerin yeniden yazılabileceği günü....

Ve bu kutlama, dev bir konserle olacak. Konsere davet edeceğimiz sanatçılar konusunda küçük fikir ayrılıkları yaşansa da kültür sanat ekibinin köklü uzlaşı kültürü sayesinde anlaşmaya varmamız zor olmadı.

Program kabaca şöyle şekillendi: Platformu gazetenin bahçesine kuruyoruz. Bahçe, kaldırım, karşı kaldırım doğal seyirlik alanı... Konser, akşam üzeri Okay Temiz Ritim Grubu'nun sahneye çıkışıyla başlıyor. Bunda hepimiz mutabıkız. Diğer sanatçıların sırasını müsaade edin de o gün belirleyelim. Fakat listeyi paylaşmamda sakınca yok sanırım... Serkan Çağrı, Jan Garbarek (özellikle benim tercihim) Duman, Şebnem Ferah, Teoman... Ve vakit ilerledikçe gecenin ruhuna uygun müzikler... Önce Andre Rieu! Ardından Lena Chamamyan ve Monica Molina ( yine bendenizin hususi tercihi) ve Yasmin Levi! Final için çok düşündük, sonunda Sezen Aksu'da karar kıldık. Her ne kadar müziği bırakacağını söylemiş olsa da, öyle bir günde bizi yalnız bırakmayacağından eminiz...

İşte o gün.... Hukuk, güzel ve yalnız ülkemizi yeniden teşrif ettiği gün, ben ve çalışma arkadaşlarım, yeryüzünün en gülünç gerekçeleriyle el konulan ve çalışanları kapı dışarı edilen gazetemize döneceğiz ve bunu muhteşem bir konserle kutlayacağız. Bundan hiç kuşkunuz olmasın.
6 Nisan'da Kitap Zamanı'nın 10. yıl kutlamasında buluşamayacağımız dostlarımız üzülmesin. Onları, o büyük ve görkemli konserde onur konuğu olarak ağırlayacağız. Anlaşılan, biraz zaman alacak; gecikeceğiz. Bu gecikme için affımızı diliyoruz. Burası Türkiye, izaha gerek yok artık, her şey biraz ağır aksak işliyor. Üstelik yaşanan ve yaşanabilecek olumsuzlukların -sizin de gördüğünüz ve bildiğiniz gibi- bizim dışımızda müsebbipleri var. Bunları yapmaktan zevk alıyorlar. Kapatmaktan, engellemekten, yok etmekten.... Kitapla, düşünceyle, sanat ve edebiyatla... aslında topyekün uygarlıkla derin ve giderilemez sorunları var. Olsun bakalım!

Fakat biz, sabredeceğiz, daha çok çalışacağız, umudu inatla yücelteceğiz ve sonunda, mavi göklerin altında; en güzel yeryüzü akşamlarının birinde özgürce, dostça, korkusuzca kucaklaşacağız birbirimizle. Konuşmalarımızı yalnız keman nağmeleri bölecek, sesimizi sadece şarkılar bastıracak ve bu kapkaranlık günlerden, bugünün korkunç ve zavallı aktörlerinden hiç ama hiç söz etmeden geleceğe, hep geleceğe dair konuşacağız.

Evet, bu baharı da kaybettik. Onu da çaldılar bizden.... Fakat söz, yine baharlar gelecek ve onları kimsecikler çalamayacak bizden... Buna inanın!

ALİ ÇOLAK



Zaman okurlarına etkileyici klip | Samanyolu Haber
<< Önceki Haber Ali Çolak o günü yazdı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER