"Allah öyle bir Allah'tır ki..."

''Efendimiz (S.A.S.) Mekke'yi fethettiğinde Kureyş halkına: “Ben size bugün Yusuf’un kardeşlerine dediği gibi derim, ‘Bugün size hiçbir kınama yok. Allah da sizi affetsin. Çünkü Allah merhametlilerin en merhametlisidir. Gidiniz hepiniz serbestsiniz!..” buyurmuştur.''

SHABER3.COM

"Allah öyle bir Allah'tır ki..."
Abdullah Aymaz | samanyoluhaber.com

Annemin dayısının oğlu bir Asım dayım vardı. Yaşı annemden küçüktü ama ilk okulu beraber okumuşlar. Okulda bir şey olsa, o suçlu kabul edilse, annem ileri atılıp “Onun yerine, beni dövün; onun annesi yok!..” dermiş. Onun için validemi çok ziyaret eder ve abla diyerek saygı gösterirdi. Bir gün “Allah, öyle bir Allah’tır ki,” diye başladı ve zamanında kendisine kötülük yapanların kapısına nasıl geldiklerini, kendisinden neler dilendiklerini bir bir anlattı.

Biz Kur’an Kursu talebesi iken  “Allahçım!.  Allahçım!.” diye diye dolaşan yaşlı bir adam vardı. Bir gün “Ölemiyorum bir türlü!.”  diye bir söz söyledi… Meğer adamın gençliğinden kalma haksızlıklar, zulümleri varmış…

Yaman dedem, babası Molla Abdullah Birinci Cihan Savaşı'nda şehit olunca yetim kalmış… Maalesef o seferberlik sırasında, devlet gücü boşluğunda bazı çeteler halka baskı yapıp soygunculuk yapınca; cinayetler, işretler ve ahlaksızlıklar da icra etmeye başlamışlar. Bir gece iki katlı evlerinin penceresinden bir bahçe içinde bunları ve başlarındaki yüzü uzunca yarık çetebaşını görmüş. Daha sonra savaşlar bitip hayat normale dönünce bu katilin hiç ceza görmeden pazarlarda dolaştığını görmüş!..  “Bu dünya hiç âdil değil, niye cezasını çekmiyor, diye düşünüyormuş  hep…” Seneler sonra karlı bir kış gecesinde köpeğimizin sesiyle uyandım. Bir o yana, bir bu yana havlayarak koşturuyordum. Merakla gittim, baktım yüzünün derin yarasıyla o çetebaşı!..  Evlatları da evden kovmuşlar. Bizim köye gelmiş. Bizim mahallenin köy dışında kalıyormuş. Gece çıkmış, yolunu kaybetmiş, oradan oraya dolaşıyormuş. Bir ara “Ölemiyorum… Ölsem de kurtulsam!..”  demiş. Allah süründürüyormuş, hem de en feci şekilde…

“Zalimlere bir gün dedirtir Kudret-i Mevlâ
Tallâhi le kad âserakallahü aleynâ”  
Ziya Paşa

Ziya Paşa’nın bu beyti Yusuf Suresi'nden iktibas edilmiştir. Hani, Hz. Yusuf’u kardeşleri hasetlerinden dolayı kuyuya atmışlardı. Onlar da onu köle diye satmışlardı. Kaderin plânı işleyerek, onu Mısır’a sultan yapmıştı… Kıtlık yüzünden, tanımadıkları kardeşleri Hz. Yusuf’un huzuruna çıkmışlardı:  “Ey Aziz! dediler, bizi de, evimizi de gerçekten darlık ve kıtlık vurdu; ama az bir meblağla gelebildik; fakat sen elimizdekine bakmadan yine bize dolu dolu ver, sadakan olsun!  Hiç şüphesiz Allah fazladan iyilikte bulunanları bol bol mükafatlandırır. Yusuf ise ‘Hani siz o câhilliğiniz sırasında, Yusuf’a ve kardeşine yaptıklarınızın farkındasınız değil mi?’ deyiverdi. ‘Yoksa sen, evet sen Yusuf musun?’ diye haykırıştılar. ‘Ben Yusuf’um bu da kardeşim!’ diye cevap verdi. Yusuf ‘Allah, bizi lütfuna mazhar kıldı. Doğrusu şu ki, kim takva dairesine girer (O’na karşı derin saygı duyar, O’na karşı gelmekten sakınır ve O’na itaatla) birlikte başına gelenlere sabrederse, hiç şüphesiz Allah, böyle iyiliğe adanmış ve O’nu görürcesine davranan kimselerin mükâfatını asla zâyi etmez.’  Onlar da Yusuf’a “Allah’a yemin olsun ki, dediler gerçekten Allah, seni bize tercih etti. Biz ancak çok büyük  bir yanlışın içindeydik Yusuf, hemen söze girdi: Hayır!  Bugün size hiçbir kınama yok!  (Ben hakkımı helal ettim): Allah da sizi affetsin. Çünkü O, bütün merhametlilerin üstünde mutlak merhamet sahibidir.” (Yusuf Suresi, 12/88-92)

Asırlar sonra Efendimiz (S.A.S.) tarafından daha da derin bir şekilde bu güzel ahlâk tecelli etti. Evet  Mekke’yi fethettiği zaman 21 sene, kendisine hiç durmadan kötülük yapıp durmuş, doğduğu memleketi Mekke’den çıkarmış, defalarca ordularla saldırmış, tuzaklar kurmuş, sahabelerini, en sevdiklerini şehid etmekten çekinmemiş Kureyş  halkına, evet teslim olmaktan başka çareleri kalmamış önünde boyun büküp eğilmiş o insanlara: “Ben size bugün Yusuf’un kardeşlerine dediği gibi derim, ‘Bugün size hiçbir kınama yok. Allah da sizi affetsin. Çünkü Allah merhametlilerin en merhametlisidir. Gidiniz hepiniz serbestsiniz!..”  buyurmuştur. 

Şu süreçte zulüm ve gadre uğrayanlar da böyle diyebilirler. Bu en güzelidir. Ama kanunî yönden âdil mahkemelerden haklarını da isteyebilir, kanun dairesinde cezalandırılmalarını da talep edebilirler. 

<< Önceki Haber "Allah öyle bir Allah'tır ki..." Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER