Alman Adalet Bakanı: Müslümanlara daha çok hak tanımalıyız

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Aralık 8 2015
Almanya Federal Adalet Bakanı Heiko Maas, Alman toplumuna 'Müslümanlara daha hoşgörülü olun' çağrısında bulundu. Müslüman teşkilatların devlet anlaşmasıyla diğer dinlerle eşit statüye kavuşturulmasını destekleyen Maas, başörtüsünden dolayı yapılan ayırımcılıklara da karşı çıktı. Maas, "Ben, bu çoğulculuğu özgürlüğün bir işareti olarak görüyorum." dedi.
Almanya Federal Adalet Bakanı Heiko Maas, Alman toplumuna 'Müslümanlara daha hoşgörülü olun' çağrısında bulundu. Müslüman teşkilatların devlet anlaşmasıyla diğer dinlerle eşit statüye kavuşturulmasını destekleyen Maas, başörtüsünden dolayı yapılan ayırımcılıklara da karşı çıktı. Maas, "Ben, bu çoğulculuğu özgürlüğün bir işareti olarak görüyorum." dedi.

Almanya Federal Adalet Bakanı Heiko Maas, "Teröristler toplumumuzu bölmek istiyor. Buna izin veremeyiz. Milyonlarca Müslüman dünya çapında teröre çok açık biçimde mesafe koydu. Müslümanlar şunu açıkça gösteriyorlar: Kim Peygamber adına insan öldürürse, İslam'a suikast düzenlemiş olur." dedi.

IŞİD teröründen dolayı Avrupa'ya gelen milyonlarca sayıdaki Müslüman sığınmacı üzerinden İslam'a bakış açısının olumsuz yönde etkilenmemesi uyarısında bulunan Maas, "Müslümanlarla az kişisel teması olanlar Müslüman resmini öncelikle medya üzerinden ediniyorlar ki bu haberler de kuvvetli biçimde dinci fanatizm ve İslamcı terör konularıyla şekilleniyor." diye konuştu.

Almanya'da yaşayan Müslümanlarla ilgili önemli mesajlar dile getiren Sosyal Demokrat Partili (SPD) Federal Adalet Bakanı Heiko Maas, Neuen Osnabrücker gazetesine verdiği mülakatında, Fransız laiklik sisteminin örnek alınmak suretiyle devlet okullarında dini kıyafetler ve sembollerin yasaklanmasına karşı olduğunu belirterek, "Dinlerin hoşgörüyle bir arada yaşamaları dinleri kamudan tamamen sürmekle teşvik edilemez. Anayasamızdaki negatif anlamdaki din özgürlüğü tabi ki herkese hiçbir şeye inanmama hakkı da tanır. Fakat kimseye başkalarının dini inancını yaşamasını görmek istememe veya onları duymak istememe hakkı tanınmaz. Başörtülü Müslüman bir bayan, kipalı (Yahudi takkesi) bir erkek, şehir resmimizin içindeki bir minare... Tüm bunlar Anayasamızla çelişki teşkil eden şeyler değildir, bilakis aynı Kilise çanlarının sesi gibi yaşanan bir din özgürlüğüdür. Ben, bu çoğulculuğu özgürlüğün bir işareti olarak görüyorum." dedi.

"MÜSLÜMAN TEŞKİLATLARA KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİ HAKKI TANINMALI"

Bu haberler de ilginizi çekebilir