'Amme hakkının altından kalkılmaz'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Mayıs 9 2018
Safvet Senih hizmet büyüklerinin sözleri ve hizmet hikayelerini kısa kısa yazarak anlatmaya devam ediyor
Safvet Senih / samanyoluhaber.com

*“Bizim mutlaka gece ibadeti ile beslenmemiz gerekir. Çünkü geceden ibadet, dua, evrad ve ezkâr ile beslenmeyen gündüz kimseyi besleyemez.”

*Ayna programı münasebetiyle Saim Orhan Burkina Faso’ya gider. Orada bazıları Çanakkale Seramik ürünlerini duyunca, onları temin etmek isterler.  Saim Orhan da oradan telefon eder:
-Nereden arıyorsunuz?
-Burkine Faso’dan…
-(Telefondaki kişi yanındakilere şöyle der:) Ya birisi fasa, fiso… diyor. (Sonra Saim’e döner) Peki söyle bakalım, bu ülkenin hangi şehrinden arıyorsunuz?
Vaga-Vuga’dan
-Ne?.. Laga Lugo mu? Öyle bir yer olur mu kardeşim?
(Bu konuşmadan sonra telefonu Saim Orhan’ın yüzüne kapatıyor.)

*Şirret bir şirzime-i kalîl
Kara kalbli, kara yüzlü bir avuç zelil
Rezil mi rezil
Devlet gücüyle, kendi milletine hem de nefretle:
“Ağzımızda düdük, dediğimiz dedik”
“Ulan hödük” diye hakaret edenler
Bilsinler ki, yolları güdük
Davalar da ebter 
Çekecekleri ise, yaptıklarından bin beter…

*Başı sonu “La ilahe illallah” olan Cennete gider. Onun için çocuğa ilk önce  “Lâ ilâhe illallah” öğretmek lâzım.  Sonunda da hüsn-i hâtime olarak “Lâ ilâhe illallah” diyen Cennet’e girer.

*Birinci Dünya Savaşında, esir olan bazı Müslümanları, yüksek duvarlarla çevrili bir kampa kapatmışlar. Bir gün kamp komutanı yukarıdan bakıyormuş: Müslümanlar ellerini, kollarını, yüzlerini ve ayaklarını yıkıyorlar. Sonra kapıya kadar gidiyor, ellerini kapıya dokunduruyor ve geri dönüyorlar… Merak edip soruyor: “Siz ne yapıyorsunuz?” Diyorlar ki: “Bugün Cuma… Camiye namaza gitmemiz lâzım. Ama her taraf çevrili ve kapı kapalı. Namaz vakti geldiği için abdestimizi alıp kapıyı çalıyoruz. Sonra da: “’Ya Rabbi cumaya gitmek istiyoruz ama ancak bu kadar gücümüz yetiyor. Kapıyı ancak

Bu haberler de ilginizi çekebilir