Anayasa Hukuk profesöründen çarpıcı değerlendirme

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Aralık 13 2015
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Erdoğan, Türkiye’nin ilk defa göz göre göre demokrasinin göstermelik bir hale dönüştüğünü söyledi.
Anayasa Hukuk profesöründen çarpıcı değerlendirme
Liberal temellerin neredeyse tümü ile yok edilmeye çalışıldığı bir durumla karşı karşıya kalındığını belirten Erdoğan, “Liberal demokratik rejimleri ayırt eden en önemli unsurlardan biri muhalefet. İktidar her rejimde vardır, muhalefet sadece demokrasilerde, yani liberal demokrasilerde vardır. Tabi ki her yerde muhalefet vardır da kastedilen muhalefetin meşru görülmesidir. Sadece liberal demokratik rejimlerde muhalefet meşrudur. Başka yerlerde meşru muhalefet olmadığı için haindirler, satılmıştırlar, işbirlikçidirler. Nerede muhalefet, eleştiri, vatan haini fiili, yabancı gücün uzantısı olarak nitelendiriliyorsa oradaki rejimden çok ciddi kuşku duymamız gerekiyor.” diye konuştu.

Prof. Dr. Mustafa Erdoğan, Özgürlük Araştırmaları Derneği’nde ‘Türkiye'de özgürlük yoluna nasıl devam edecek?’ konulu konferans verdi.

Türkiye tarihinde ilk defa, tek parti dönemini kısmen hariç tutulabileceğini, hükümetin kontrolü dışında yurttaşların haber alabilecekleri bağımsız kaynakların neredeyse kalmadığını anlatan Erdoğan, “Medyanın çoğulculuğu bir tarafa Türkiye’de basın ve televizyonlar hükümetin kontrolündedir veya şu veya bu baskı ile onunla uyumlu davranmak zorunda bırakılan grupların kontrolündedir.” dedi.

'AYAK BAĞI OLAN VEYA ÇOMAK SOKAN KİŞİ OTOMATİK OLARAK DARBECİ OLUYOR'
Basının, medyanın, hükümetin kontrol altına alınmasının devlet kaynaklarının kullanılmasıyla yapıldığını ifade eden Erdoğan, “TMSF kanalıyla şu veya bu şekilde. Hükümetin siyasetini eleştiren farklı bir görüş ifade eden veya cumhurbaşkanımızın gözünün üstünde kaşı olduğunu söyleyen kişi, hain ve demokrasi karşıtı oluyor. Bu gidişat içinde ayak bağı olan veya çomak sokan kişi, otomatik olarak tanımı gereği çünkü demokrasiyi yok etmeye çalışıyor, darbeci oluyor. Yargı, doğrudan doğruya hukukun siyasileşmesinin en somut örneği. Yargının doğrudan doğruya politik amaçlarla mahkeme kurması ve öngörüldüğü, hatta önceden siyaseten ilan edildiği amaç doğrultusunda tu

Bu haberler de ilginizi çekebilir