ANNE VE KIZLARI

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Şubat 9 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Harun Tokak, Türkiye'de yaşanan sıkıntılı günlerden nasibini alan bir ailenin ibretlik hazin hikayesini köşe yazısına taşıdı.


ANNE VE KIZLARI

Üç aylardayız….
Beraatin ve affın çokça konuşulduğu şu günlerde aklıma o anne ve kızları düşüyor.
Yürekleri yangınlarla tutuşmuş, ayak izleri Meriç’in sularından Kuzey’in sisli topraklarına uzanmış olan anne ve kızları…
Dingin bir yaz ikindisinde kapının zili çalıyor.
Genç bir anne ve yanında gözlerinde güneş taşıyan iki kızı…
 Cihan Harbi görmüş gibi üçünün de yüzlerinde tatlı bir yorgunluk var.
 Bütün çağların yükü omuzlarına binmiş gibi duran genç anne, her yanıyla etrafa güzellik ve zarafet saçıyor.
Kanatsız melekler gibi kızlarının üzerine titreyişi gözlerden kaçmıyor. Belli ki kızlarını çok ama çok seviyor. Bir orman yangınından yavrularını kurtaran annenin sevinci var gözlerinde.
Körpe çağlarında olan kızlarımızın yüzlerindeki yorgunluğu Anadolu kızlarına has tatlı bir utangaçlık gölgeliyor.
 İkisi de onca fırtınaya, kara-kışa aldırmadan her geçen gün biraz daha serpilmiş, boy atmış servilere benziyor. Gözlerinde Cennet parıltısı, adımlarında zarafet var; her davranışları asalet, sevgi dolu.
Yaşadıkları fırtınanın derin izleri var yüzlerinde.
Kudret kaleminin çizdiği kaşlarının altındaki cennet parıltısı gözlerinde büyük bir cesaret ve belirgin bir gurur izi seziliyor.
Anne ve iki kızı Meriç’i geçerek bu kuzey ülkesine gelmişler. Babaları on yıla yakındır hapisteymiş. Müebbetle yargılanıyormuş.
Kızlar da beş, altı yaşlarında iken anneleriyle hapiste kalmışlar.
Bir gün gardiyan, “Büyük kızınız on gün sonra altı yaşını dolduruyor; artık burada kalamaz,” diyor.
 Zavallı kızcağız bunu duyunca, o beton duvarlar arkasında k

Bu haberler de ilginizi çekebilir