AST, kaçırma ve zorla kaybetmeler raporlaştırıldı
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Çarşamba, Mayıs 31 2023
İnsan hakları kuruluşu Susturulmuş Türkiye’nin Savunucuları (Advocates of Silenced Turkey – AST), muhalefete yönelik baskıların yoğunlaştığı 2016 yılından bu yana gerçekleştirilen kaçırma ve zorla kaybetmelere yönelik en kapsamlı çalışmayı İngilizce olarak raporlaştırdı. Raporda 156 vaka ayrıntılı olarak ele alınıyor. Raporda, Türkiye’nin devlet adına işlenen faili meçhullerin yoğun olarak yaşandığı 1990’lı yıllarındaki gibi, kaçırılan insanların bazılarının öldürülmüş olabileceğine dikkat çekiliyor.
Uluslararası toplumu Türkiye’deki korkunç insan hakları durumunu ele almak için kararlı davranmaya çağıran rapor, failleri sorumlu tutmak, mağdurlara destek sağlamak ve gelecekteki ihlalleri caydırmak için kapsamlı önlemler alınması çağrısında bulunuyor.
‘Beyond Turkey’s Borders: Unveiling Global Purge, Transnational Repression and Abductions’ (Sınırların Ötesinde: Küresel Tasfiye, Ulus Ötesi Baskı ve Kaçırmalar) başlıklı rapor, söz konusu dönemde belgelenmiş 156 vakayı tek tek inceliyor.
CEZASIZLIK, HUKUKSUZLUĞU ARTIRIYOR
AST, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türk hükümetinin işlediği insan hakları ihlallerinin kayda geçirilmesi üzerine çalışmalar yürüten en etkili insan hakları kuruluşlarından biri. Son hazırladıkları rapor, insanlığa karşı işlenen suçların en korkunçları arasında yer alan kaçırma ve işkence gibi suçlara yoğunlaşıyor. Rapor, bu suçların failleri lehine bir cezasızlık ortamının varlığına dikkat çekiyor.
1990’LAR YENİDEN YAŞANIYOR
Kaçırmaların genellikle güpegündüz gerçekleştiğini, kurbanların kendilerini polis olarak tanımlayan kişiler tarafından kamusal alanlardan zorla alındığını ayrıntılarıyla anlatıyor. Kurbanlardan kimi zaman aylarca, hatta yıllarca haber alınamıyor. Türkiye’nin karanlık 90’lı yıllarındaki gibi, kurbanların bazılarının öldürülmüş olabileceğine dikkat çekiyor.
İşin acısı, geride kalan gözüyaşlı ailelere, teselli bulabilecekleri bir mezar yerini bile çok görüyorlar. Kurbanların çoğu, sonunda polis tarafından gözaltına alındıktan sonra şiddetli işkenceye maruz kaldıklarını ve ardından terör suçlamasıyla tutuklandıklarını bildiriyor.
AMAÇ MUHALİF SESLERİ SUSTURMAK
Rapor, Türk hükümetinin bu sistematik ve önceden tasarlanmış stratejisinin, muhalif sesleri susturmayı amaçladığına işaret ediyor. Ancak, suiistimallere dair ezici kanıtlara rağmen, Türk makamlarının sistematik olarak bunların varlığını inkar ettiğine dikkat çekiyor. Ele aldığı delillerin ışığında, rapor, Türk devletinin, bu a
‘Beyond Turkey’s Borders: Unveiling Global Purge, Transnational Repression and Abductions’ (Sınırların Ötesinde: Küresel Tasfiye, Ulus Ötesi Baskı ve Kaçırmalar) başlıklı rapor, söz konusu dönemde belgelenmiş 156 vakayı tek tek inceliyor.
CEZASIZLIK, HUKUKSUZLUĞU ARTIRIYOR
AST, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türk hükümetinin işlediği insan hakları ihlallerinin kayda geçirilmesi üzerine çalışmalar yürüten en etkili insan hakları kuruluşlarından biri. Son hazırladıkları rapor, insanlığa karşı işlenen suçların en korkunçları arasında yer alan kaçırma ve işkence gibi suçlara yoğunlaşıyor. Rapor, bu suçların failleri lehine bir cezasızlık ortamının varlığına dikkat çekiyor.
1990’LAR YENİDEN YAŞANIYOR
Kaçırmaların genellikle güpegündüz gerçekleştiğini, kurbanların kendilerini polis olarak tanımlayan kişiler tarafından kamusal alanlardan zorla alındığını ayrıntılarıyla anlatıyor. Kurbanlardan kimi zaman aylarca, hatta yıllarca haber alınamıyor. Türkiye’nin karanlık 90’lı yıllarındaki gibi, kurbanların bazılarının öldürülmüş olabileceğine dikkat çekiyor.
İşin acısı, geride kalan gözüyaşlı ailelere, teselli bulabilecekleri bir mezar yerini bile çok görüyorlar. Kurbanların çoğu, sonunda polis tarafından gözaltına alındıktan sonra şiddetli işkenceye maruz kaldıklarını ve ardından terör suçlamasıyla tutuklandıklarını bildiriyor.
AMAÇ MUHALİF SESLERİ SUSTURMAK
Rapor, Türk hükümetinin bu sistematik ve önceden tasarlanmış stratejisinin, muhalif sesleri susturmayı amaçladığına işaret ediyor. Ancak, suiistimallere dair ezici kanıtlara rağmen, Türk makamlarının sistematik olarak bunların varlığını inkar ettiğine dikkat çekiyor. Ele aldığı delillerin ışığında, rapor, Türk devletinin, bu a
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Milletvekili Lütfü Türkkan skandalı açıkladı!2.Kıyamet için gemi inşa ettiren sahte peygambere büyük öfke: Gemiyi ateşe verdiler3.En zenginler listesindeki Ali Sabancı'dan şaşırtan çıkış: 'Geçinemiyorum'4.AKP'li Şamil Tayyar, partisinin 'ekran' krizini anlattı: 'Artık yüzde 50+1'in kolay alınamayacağı ortaya çıktı'5.ABD donanmasını alarma geçiren olay: Yaptırımları delen gemi Türk menşeli çıktı
6.'Dış kuvvet' ve 'temas' ayrıntısı...7.Yandaş Selvi düşen Libya uçağı için sabotaj iddiasını gündeme getirdi8.Gazze'de ağır kış: Yakıt bitti hastanelerin servisleri kapanıyor!9.ESK'daki yolsuzluklar ne kadar etkili oldu? Et fiyatı rekor üstüne rekor kırıyor!10.AİHM'den dikkat çeken 'Ekrem İmamoğlu' kararı!

PROF. DR. OSMAN ŞAHİN

SAFVET SENİH

CUMA KARAMAN

ERTUĞRUL İNCEKUL

HÜSEYİN ODABAŞI
ÇOK OKUNAN HABERLER







