Avrupa Birliği büyükelçileri İzmir'de Suriyeli sığınmacıları gözlemledi

Suriyeli sığınmacıların şehre etkilerini gözlemlemek üzere İzmir'e gelen Avrupa Birliği (AB) ülkeleri büyükelçileri, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile buluştu. Kocaoğlu, "AB içinde olmamız, en az Türkiye kadar AB ülkelerinin de lehinedir." dedi.

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjoerg Haber ve AB üyesi 18 ülkenin büyükelçi, maslahatgüzar ve misyon başkan yardımcıları, Başkan Kocaoğlu'nu makamında ziyaret etti. Suriyeli sığınmacılar, şehirdeki sosyal, kültürel ve ekonomik etkilerinin masaya yatırıldığı ziyarette konuşan Delegasyon Başkanı Haber, İzmir'e gelmekten mutlu olduğunu, iyimser beklentilerinin burada her zaman kabul gördüğünü söyledi. Pazar günü Brüksel'de yapılacak Türkiye-AB zirvesinde, ilişkilerin yanısıra İzmir için son derece sıcak bir nokta olan düzensiz göçün kontrolü konusunun da ele alınacağını hatırlatan Haber, "Birkaç haftadır bu konularda değişik çevrelerden de bilgi edindik. Bu zorlukla Türkiye'nin nasıl başettiğine dair bilgilerimiz var. Ankara'daki muhataplarımızla sürekli temas halindeyiz." diye konuştu. Göç konusunda şehir açısından Kocaoğlu'nun kaygılarını da soran Haber, "Özellikle sizin fikirlerinizi almak, bizim için çok önemli." dedi.

Başkan Kocaoğlu ise, "Kaygımız insan. Ege'de umuda yolculuk yapmak için canını kaybeden gençler, çocuklar, kadınlar ve insanlar, bu problemin en acı yönü. Bu kadar büyük bir göç, altından kalkılabilecek bir yük değil" şeklinde konuştu. Suriye'deki olayların ortaya çıktığı ilk günlerde, bunun kısa sürede geçeceğinin düşünüldüğünü söyleyen Kocaoğlu, şunları kaydetti: "Tahminler, göçmenlerin kısa sürede ülkelerine döneceği ve bu problemin hallolacağı yönündeydi. Süre uzayınca problem daha çok büyüdü. Halen 2.5 milyon civarında, göçle gelen bir nüfus var Türkiye'de. Bunun çok kısa sürede sindirilmesi, bu insanların normal bir hayata geçmesi pek mümkün değil. AB ve Birleşmiş Milletler nihayet, 'Bu göçmenler ne olacak?' diye bir çözüm üretmeye başladı. Siz de bu amaçla geldiniz, teşekkür ediyoruz. Hepimiz elimizden geleni yapmak