Avrupa’da Müslüman Olmak

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Haziran 17 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Ertuğrul İncekul çokça tartışılan bir konuyu 'Avrupa'da Müslüman Olmak' başlıklı yazısında ele aldı.
Avrupa'nın merkezi şehirlerinde yürürken her şey normal görünür: Viyana, Berlin,Lizbon, Brüksel, Madrid, Stockholm, Amsterdam.. modern mimariler, renkli reklam panoları, kahve kokusu, yeşil parkları, kalabalık caddeler… Fakat bütün bu “çok kültürlülük” manzarasının arkasında görünmeyen bir duvar yükseliyor: Ayrımcılık. Aşırı sağ partiler popülist söylemlerle yönetimlerde yükseliyorlar, daha etkili hale geliyorlar. Gizli bir duvar örülüyor ve o duvar, özellikle Müslümanlar için gittikçe daha kalın ve daha soğuk hale geliyor.  Son yıllarda Avusturya, Hollanda, Fransa, Portekiz, İtalya, Almanya, Polonya gibi ülkelerde aşırı sağ artışı gözlemleyebilirsiniz. 

Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı (FRA) geçtiğimiz günlerde “AB’de Müslüman Olmak” başlıklı yeni bir rapor yayımladı. 13 ülkede yaşayan yaklaşık 9600 Müslüman bireyle yapılan araştırma, bir gerçeği yeniden yüzümüze çarpıyor: Avrupa’da Müslüman olmak hâlâ eşit yurttaş olmak anlamına gelmiyor.

“Bir işe başvuruyorum, ama adım engel oluyor.”

Rapora göre her iki Müslümandan biri (%47), son beş yılda ırkçı ya da din temelli ayrımcılığa uğradığını söylüyor. Bu oran 2016’da %39’du. Ayrımcılığın en yoğun yaşandığı ülkelerse sırasıyla Avusturya (%71), Almanya (%68) ve Finlandiya (%63).
En fazla ayrımcılık iş başvurularında (%39) ve işyerlerinde (%35) yaşanıyor. Gençler, engelliler ve dini kıyafet taşıyan bireyler bu alanlarda daha da dezavantajlı durumda. 2016’ya göre iş başvurusunda ayrımcılık %8, işyerinde %12 artmış durumda.

Başörtüsü: Bir bez parçası değildir

Başörtüsü takan Müslüman kadınların yaşadığı ayrımcılık, verilerle de destekleniyor. Özellikle genç kadınlarda bu oran %58’e kadar çıkıyor. Genel ortalamaya bakıldığında bile başörtülü kadınların %45’i iş başvurularında ayrımcılığa uğradığ

Bu haberler de ilginizi çekebilir