Avrupa'nın Öteki Problemi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Nisan 24 2024
Samanyoluhaber.com yazarı M. Ertuğrul İncekul'un yazısı
M. ERTUĞRUL İNCEKUL 

Ahlak; ötekine nasıl davrandığındır.

Bir toplumun büyüklüğünün ölçüsü ötekileştirilenlere nasıl davrandığıyla ölçülür.  Papa Francis

Öteki Problemi ve Kolonyalizm 

Avrupa'nın aydınlanma tarihi “öteki” ve biz üzerine kurulmuştur. Öteki anlayışı 15. Yüzyıldan itibaren kolonyalizmle başlamıştır. Kendinden olmayan kültürleri sömürme ve kendine katma, benzetme çabası günümüze kadar gelmiştir.Bugün kullanılan anlamda Oryantalizm-Şarkiyatçılık(Doğubilimi) çalışmaları, başlangıçta Doğu ve İslam dünyasını keşfetme amaçlı akademik bir disiplin olarak ortaya çıksa da, zamanla bu araştırmaların objektiflikten uzaklaştığı ve kurgular üzerinden yürüdüğü görülmüştür. Düşmanlaştırma, ötekileştirme ağır basmıştır. Böylece Doğu’yu bilme amacını aşan, Doğu’yu senarize etme ve bir “hayali doğu” kurgu süreci başlamıştır. Bunu yaparken Batılı bilinçli bir şekilde kendi iktidarı üzerinden Doğu’yu ötekileştirmiş ve Doğu öteki olarak olumsuz tanımlamalara maruz kalmıştır. Bu aşamadan itibaren Oryantalizm çalışmalarına ve Oryantalistlere bakış açısı olumsuz imaj kazanmış ve Oryantalizme yönelik eleştiriler gündemde yerini almıştır. Filistin doğumlu Edward Said bir anlamda Oryantalizmi deşifre eden aydın olarak da tanımlanabilir. 1978 yılında yazdığı Oryantalizm kitabını Amerika'da basacak yayınevi bulamamıştır. Oryantalizm sömürgeciliğin etkisinden kurtulamadı. Bu yüzden doğu batı köprüsü tam anlamıyla kurulamadı,günümüzdeki kutuplaşan dünyanın ve multilateral yapıların ortaya çıkmasının sebeplerinden birisi olarak ele alınabilir.

Doğu toplumlarının da anlaması gereken Batıya düşman olmak değil, Batı’nın araştırma ruhu, bilim, hukuk,şehircilik, çevre bilinci gibi yönlerini örnek almak olmalıdır. Kendi kimliğini koruyamayan ve teknolojiyi kendi üretemeyen toplumlar tüketimin bir parçası olmaktan kurtulamaz, ayakta durmaları güçtür. Hem

Bu haberler de ilginizi çekebilir