Babacan: ‘Merkez Bankası rezervi çöpe gitti’

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Trabzon'da partisinin Akçaabat İlçe Kongresi'nde konuştu.

SHABER3.COM

"Merkez Bankası faizinde Avrupa’da birinciyiz, dünyada da Kongo’yla yedincilik yarışındayız. Sayın Erdoğan, elli defa ’faiz düşerse enflasyon düşer’ dediniz. Tezinizin yanlış olduğunu anladıysanız, bu halka bir özür borcunuz var" diyen Babacan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Esnafımızın yüzü gülmüyor. İşimden memnunum diyen bir esnafımıza rastlamadık. Vatandaşın parası pul oldu. Türkiye, G20'de vatandaşına destek verebilen ülkeler sıralamasında en dipte yer alıyor. Vatandaşın vergisini ötelerken faiz alıyorlar. Böyle dönemler devletin devletliğini göstereceği zamanlardır. 

Paketin içinden ne çıktı? 850 bin esnafımızdan artık vergi almayacağız dediler. Bu esnaf basit usülde defter tutan esnaf demek. 

Bunlar vatandaştan koptular. Artık öncelikleri başka. Bunlar Kanal İstanbul ile yatıp kalkıyor. Milyarlarca dolar parayı tüketecek bir projeyi alelacele yapacaklar. Bu ülkenin gerçeklerinden bu kadar kopmuş bir yönetim düşünülemez. 

Daha dün ekonomi yönetimi bir adım daha attı. Bu işin başında sayın Erdoğan var. Merkez Bankası bağımsız olmaz diyor. Sözünü dinlemeyeni uzaklaştırıp yerine yenisini koyuyor. Daha yeni kendine itaat edecek Merkez Bankası başkanını göreve getirdi. Dünkü artışla beraber faiz oranı yüzde 19'a çıktı. Cumhurbaşkanından habersiz böyle bir şey olabilir mi?

Merkez Bankası ‘Faizi yükselttim, uzun süre yüksek tutacağım, enflasyon ondan sonra düşecek’ diyor. Sayın Erdoğan’ın bir tezi yok muydu? ‘Faizi düşürürsen enflasyon düşer’ diyordu. Elli defa söylemiştir bunu. Teziniz doğruysa, bu ülkede şu an enflasyon yüksekken, hayat pahalıyken niye faizi yükselttiniz? Enflasyonu daha da yükseltmek mi istiyorsunuz? Sayın Erdoğan ya ‘sözümü dinlemiyor’ diyerek Merkez Bankası’na gereğini yapacak ya da faizin yükselmesi doğru bir işse, ‘Bu yanlış tezi dayattım, bu millet büyük bedel ödedi. Hazinenin borcu iki yılda ikiye katladı. Bu yüzden 130 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervi çöpe gitti, kusura bakmayın’ diyerek bu ülkeden özür dileyecek. Bunun hesabını birilerinin vermesi lazım.

Ekonomi bazen faiz artışlarını gerektirebilir. Ama Merkez Bankası’nın faiz artışları, hükümetlere kısa süreliğine bir fırsat penceresi açar. Merkez Bankalarının sadece faiz yükseltmesiyle bir ülkenin ekonomik sorunları düzelemez. Yüzde 19 Merkez Bankası faizi, daha yüksek kredi faizi demek. Esnafın, çiftçinin, sanayicinin, yatırımcının, ev-araba alan, borcu olan bütün vatandaşlarımızın daha yüksek faiz ödemesi demektir. Bu adım ancak büyük bir ekonomik programın küçük ve kısa vadeli adımı olarak atılır. Geri kalanı yapılmazsa hem yüksek faiz hem yüksek kur hem de yüksek enflasyon olur.

Faiz yükselmesi son 2 buçuk yılda 2 kere oldu. Biri Eylül 2018'de oldu. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi geldikten 3 ay sonra oldu. Aradan 2 yıl geçti. 3 Merkez Bankası başkanı değişti. Akraba bakan gitti, başka bakan geldi, Merkez Bankası faizi yükseltmek zorunda kaldı. Problem değişmediğine göre problem kimde? Değişmeyen problem var ve değişmeyen bir kişi var. Problemin kaynağını anlamak zor değil.

Gerçeği yönetemeyince algıları yönetmeye çalışıyorlar.

Mızrak çuvala sığmıyor. Salgında gömleğin düğmesini yanlış iliklediler. Yanlış ilikleyince iki yakaları bir araya gelmedi. 

Vaka sayıları yine artıyor. Test sayısı azalırken vaka sayısı çoğalıyor. Bu gerçekten tehlikeli bir durum. Sadece alınması gereken önlemlerde gecikmediler, aşı konusunda da büyük problemler var. Etkili bir organizasyon yapılamıyor. Aşı dediler, yeni yıla ancak yetişti. Diğer ülkelere göre aşılama geç başladı. Günlük aşılama sayısı gereken seviyelere yükseltilemedi. İlk aşı gelince iktidarın MKYK üyelerine aşı yapıldı. Sonra parti liderlerine ve milletvekillerine teklif ettiler. Sıralama bir kenara bırakıldı ve önce etraflarına yaptılar. Madem öncelik sıralamasına uymayacaktınız neden sıralama açıkladınız? Bu ülkenin 84 milyon vatandaşından kıymetli değil.

Tasarruf diyorlar, tasarrufu milletten bekliyorlar. Sen önce kendin tasarruf etsene. Balık baştan kokar. 

Bugün dedikleri yarın farklı oluyor. Bahar aylarında 50 milyon doz aşıyı uygulayacağız dediler, sonra sonbahara kadar ancak yapabileceğiz dediler. 1 yıllık koruma için 200 milyon doz aşı gerekiyor. Bugüne kadar ne kadarı uygulandı? 11 milyonun biraz üzerinde. Daha yüzde 5’i, 6’yı anca buldu bu iş. Bu hızla giderlerse 2021’de, 2022’de, 2023’te aşılama bitmeyecek.

Almanya'nın başbakanının bindiği uçak geçen sene arızalandı. Çünkü bindiği bir uçak var. Peki Türkiye'de cumhurbaşkanının emrine tahsis edilmiş uçaklara bakın. Geniş gövdeli 3 uçak var. Alman başbakanının bindiği uçaktan birkaç tane var. Tasarruf anlayışı bu milletin alın teriyle toplanan gelirlerin tek bir kuruşunu dahi dikkatli harcamaktır.

Arka arkaya gündem ortaya atıyorlar. Fakat çarşının, pazarın, sokağın asıl bir gündemi var. İşsizlik, hayat pahalılığı, yoksulluk var. Gerçek gündem bunlar. İnsanların ilgisini başka yere çekerek bu ülkenin gündemini saptıramazsınız."
<< Önceki Haber Babacan: ‘Merkez Bankası rezervi çöpe gitti’ Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER