'Bakın rafa kaldırın demedim, unutun dedim'
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Çarşamba, Ocak 17 2018
Prof. Dr Cemal Saydam yaklaşık 5 senedir Kanal İstanbul'un doğaya ve İstanbul-Karadeniz hattına vereceği geri dönülmez zararı anlatıyor
Çılgın proje adıyla pazarlanan ancak hem rant hem de israf projesi olan Kanal İstanbul inşaatıyla ilgili ilk kazma vuruldu. Prof. Saydam'ın arkitera.com sitesinde 2013 yılında yayınlanan yazısında bu konuyla ilgili önemli tespitler yer alıyor.
Diyelim ki İstanbul Boğazı'nda, Arnavutköy'de bir yere oturdunuz ve Boğaz'ın o eşsiz manzarasını seyrediyorsunuz. Derler ya "Denize bakarken bir şey düşünmezsiniz" diye. İşte o anlardan biridir gözleriniz önünde oluşan ve alır sizi götürür başka diyarlara. Tanrı bize daha yaşarken cenneti sunmuş, işte o cennet vatandan bir parçadır gördüğünüz. Gözlerinizin önünde akan devasa bir nehir. İyi de neden akar acaba bu su? Göz yanılması da değil kendini meşhur akıntıları ile veya Karadeniz'e doğru yol alan gemileri sanki yokuş tırmanırcasına zorlanması ile belli eden. Karadeniz'den gelen gemilerin de kuğu gibi süzülmesi, alelacele sanki yokuş aşağı inercesine Boğaz'dan geçmesine neden olan ve de dünyada eşi benzeri olmayan bir su yolu. Bu hoca da işi abarttı "Ne o, denizde yokuş çıkmak inmek, yerçekimi mi var? Her yer düzdür biraz abarttı galiba" diye düşünebilirsiniz ama yanılırsınız.
İnanması zor ama normal koşullarda Marmara'dan gelip Karadeniz'e giden bir gemi 30 km uzunluğundaki Boğaz boyunca en az 30 cm yokuş çıkmak zorunda kalır. Nedeni de basit: Karadeniz'in Marmara'ya göre ortalama en az 30 cm yüksektir. Eğer poyraz varsa ve de aylardan haziran ya da temmuz ise bu yükseklik çok daha fazla olur, 70-80 hatta 1 metreye kadar çıkabilir. Hatta yol boyunca tuzluk ta azalır suyun kaldırma kuvveti azalır ve gemi suya daha da batar, motorlar daha da zorlanır. İyi de neden acaba? İşte Türk Boğazlar sistemini dünyadaki diğer kanallardan ayıran ve de yerkürede sadece ama sadece bize has olan bu özelliğinin nedeni Karadeniz'e giren tatlı suların fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Tatlı suyun ana kaynağı da Tuna, Dinyeper, Dinyester ve Don nehirleridir. Bizim nehirler olsa da olur olmasa
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Enkaza ulaşıldı, kurtulan yok: Libya Genelkurmay Başkanı'nı taşıyan uçak Haymana civarında düştü!2.Suriye’de Hakan Fidan’a Soğuk Duş3.BM koruması altındaki eğitimci Güngör'ün Türkiye'ye iade tehlikesi sürüyor!4.Ne mesaj taşıyor? Karadeniz'de Türk gemisine kamikaze dron saldırısı yapıldı!5.MEB yine yapacağını yaptı: Yıllardır sürüyordu kaldırdı!
6.Karadağ kısa süre önce yaşanan krizden sonra vize kararını verdi!7.Daltonlar çetesine bir soruşturma daha: Mahkeme salonunda jandarmaya saldırmışlardı!8.Uyuşturucu Soruşturması: Emrullah Erdinç serbet9.Otobüs umre için Arabistan'da bulunan Türk kafilesinin içine daldı: Ölü ve yaralılar var!10.İşte 2026'nın asgari ücret rakamı!

CUMA KARAMAN

SAFVET SENİH

ERTUĞRUL İNCEKUL

HÜSEYİN ODABAŞI

ABDULLAH AYMAZ
ÇOK OKUNAN HABERLER







