Basın Konseyi: Dündar ve Gül'ün gazetecilikten suçlandığı kanıtlanmıştır

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Ocak 28 2016
Basın Konseyi, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül hakkındaki iddianamede, her iki gazetecinin de gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklandığının kanıtlandığını vurguladı. Açıklamada, "Deliller arasında, 52 köşe yazısı, 2 yazı dizisi, 6 haber ve 1 twıtter mesajının "suç aleti" olarak, ortaya konulması Gül ve Dündar'ın 'gazetecilik faaliyetinden ötürü' suçlandığının en açık kanıtıdır." denildi.
Basın Konseyi, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül hakkındaki iddianamede, her iki gazetecinin de gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklandığının kanıtlandığını vurguladı. Açıklamada, "Deliller arasında, 52 köşe yazısı, 2 yazı dizisi, 6 haber ve 1 twıtter mesajının "suç aleti" olarak, ortaya konulması Gül ve Dündar'ın 'gazetecilik faaliyetinden ötürü' suçlandığının en açık kanıtıdır." denildi.

Uluslararası kamuoyunu aydınlatmak için Hükümeti ve Adalet Bakanlığı'nı göreve çağıran Basın Konseyi, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "MİT TIR'larına ilişkin haber yaptıktan sonra, haklarında soruşturma açılan ve 2 aydır Silivri'de tutuklu olan, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül hakkında hazırlanan iddianamedeki, ömür boyu yaşam haklarını yok sayan suçlamaları kabul etmiyoruz!

Deliller arasında, 52 köşe yazısı, 2 yazı dizisi, 6 haber ve 1 twıtter mesajının "suç aleti" olarak, ortaya konulması Gül ve Dündar'ın "gazetecilik faaliyetinden ötürü" suçlandığının en açık kanıtıdır.

Gül ve Dündar'ın 'gazetecilik faaliyetinden ötürü yargılanmadıkları' söylemlerinin doğru olmadığı görülmüştür. Hatta meslektaşlarımız Kasım 2015'te tutuklanmışken iddianamede son suç işleme tarihi olarak 11 Ocak 2016'nın gösterilmesi ve tutukluyken hazırlanan bazı yazıların buna dayanak yapılması, gerçeği daha net ortaya sermektedir. Aksini öngören Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına rağmen, sorgularında meslektaşlarımıza haber kaynaklarını ifşa etmeye zorlamak amaçlı sorular sorulması da kabul edilemez diğer bir yaklaşımdır.

YARIN SUÇU BAŞKASINA İTME TELAŞINA GİRECEKLER

Salt bu şekilde bir iddianamenin hazırlanmış olması bile başka gazetecilerin de, görevini yapmaktan çekinmeye sevk edebilecek bir gözdağı niteliğindedir. AİHM içtihadına göre ise ifade ve basın özgürlüğünün ihlali mahiyetindedir.

Gazeteciler görevlerini yapmaları nedeniyle, 'terörist, casus, ajan' olarak gösteri

Bu haberler de ilginizi çekebilir