Bayram O Bayram Ola

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Haziran 8 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarımızdan Harun Tokak bugünkü köşesinde 'Bayram O Bayram Ola' yazısını kaleme aldı.
Bayram O Bayram Ola

Bir bayram akşamı…
Taş döşeli dar bir sokakta yalnız başıma yürüyorum.
Evlerin tek katlı oluşu, bu daracık sokaklara büyük bir ferahlık veriyor.
Benimse içim daralıyor.  
Anadolu türküleri gibi hüzünlü ve güzel bir tiyatro sahnesinde gibiyim.
Evlerin yaldızlı taş duvarları gibi yollar da restore edilmiş, titizlikle korunmuş ve ferforje lambaların tatlı ışığıyla aydınlatılmış.
Leylaklar, lavantalar, erguvanlar, güller bayramlık elbiselerini giymiş gülümsüyorlar.
Bir ben gülemiyorum bu sokakta.
Ozanın dediği gibi:
Gönlü şad olan gülsün / Gülmek benim neyime…
Bir ses benimle birlikte yürüyor.
Zarif ama kararlı bir kadın sesi…
Sesin sahibini göremiyorum.
Ses, yükseklerden düşen hazin sular gibi doluyor yüreğime;
Hapisteyken en büyük hayalim bir gün tahliye olduğumuzda, eşimle evimizde bir gece birlikte oturalım, neler yaşadıklarımızı birbirimize anlatarak birlikte ağlayalım istiyordum.
Ama olmadı.
Öyle bir gecemiz hiç olmadı.
Buna cesaret edemedik.
Yaşadıklarımızla yüzleşmeye cesaret edemedik.
İlk defa size anlatıyorum:
Hapiste dört duvar arasında kalırken, koğuş arkadaşlarıma söz verdim:
‘’Bu yaşadıklarımızı gittiğim yerlerde büyük topluluklara anlatacağım. İçerde neler yaşanıyor, günler, geceler, haftalar, aylar, bayramlar nasıl geçiyor- ya da geçmiyor - bilsinler.  Türkiye cehenneminde yaşananları herkes bilsin.
‘’İnsan sınanmadığı günahın mümini olamaz’’ derler. Bu çok doğru bir söz.
Sınanmadığımız bir hayat bize ait değildir.
Bazen çok basit şeylerden kaybediyoruz.
 Hayat bir türkü kadar kısa.
Sonsuzluk karşısında bizim hayatımız ne ki? Böyle bir hayatta bir tüketim nesnesine odakla

Bu haberler de ilginizi çekebilir