Belde-i Tayyibe meselesi

Ahir zamanda güneşin batıdan doğmasını siyaset bağlamında yorumlarsak sanki kıyamete doğru her kavramın alışagelmişe tezat bir anlamı olacak gibi.

Belde-i Tayyibe meselesi

Ahir zamanda güneşin batıdan doğmasını siyaset bağlamında yorumlarsak sanki kıyamete doğru her kavramın alışagelmişe tezat bir anlamı olacak gibi.

Nitekim şu aşağıda vereceğimiz örnekler bu tezi güçlendirmekte..

Bereket denince yeryüzünde ilk akla gelen belde, Nil Nehri’nin topraklarını suladığı Mısır’dır. Hz. İbrahim ve Hz. Yusuf kıssalarında geçen insanların kıtlık dönemlerinde Mısır’a erzak için gittiğinden tutun, ilk bilinen medeniyetin Mısır’da ortaya çıkması, bu toprakların sunduğu imkanlardan çok eskiden beri insanların istifade ettiğini göstermekte.

Tarih boyunca Mısır’a sahip olan her devlet zenginleşmiş ve geniş bir hakimiyet alanı kazanmıştır. Önemli birçok medeniyetin abideleri Mısır’ın zengin kaynaklarıyla inşa edilmiştir dense sezâdır. Evet Mısır Ülkesi, topraklarının verimliliğiyle sadece kendisini değil Dünya’nın önemli bir kısmını da ihya etmiştir.

Ama ne garip ki siyasi olaylar sebebiyle belki Mısır’da tarihin en fakir halkına bu modern dönemde şahit olduk. Bugün sadece üç milyona yakın insan bu bereketli ülkede fakirlikten dolayı üstü kapalı mezarlarda yaşıyor. Nüfusun önemli bir kısmının ortalama günlük geliri 2 dolar. Burada bir işyeri açsanız aylık 100-150 dolara çalışacak bir çok işçi bulabilirsiniz.

İşin trajikomik yanı ise insanların ekseriyetinin açlık sınırında yaşadığı bu bereketli ülkenin başında uzunca bir süre Mübarek (bereketli) adında birinin bulunması....(!)

....

<< Önceki Haber Belde-i Tayyibe meselesi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER