Belgesel: Üç hasta mahkumun hikayesi

Hasta ve engelli mahkumların yakınları, bir kez daha ‘’Hasta tutsakların yaşam hakkı çiğnenmesin.’’ çağrısında bulundu. Elimi Bırakma adlı belgesele içini döken ailelerin anlatımları, cezaevlerindeki içler acısı hali gözler önüne seriyor.

Belgesel: Üç hasta mahkumun hikayesi

Bold Medya'dan Necdet Çelik'in haberine göre Tıka basa dolu cezaevleri, özellikle hasta ve engelli mahkumlar için dayanılmaz hale geldi. Tedaviye erişim zorluğu yüzünden bu mahkumların sağlık durumu her geçen gün kötüleşiyor.

”BİRİNİN ELİNDEN TUTUYORUM, ÖTEKİ KAYIYOR”

 Günden güne eriyen hasta mahkumlar en çok aileleri perişan ediyor. Mağdur ailelerden üçü, genç gazeteci Büşra Taşkıran’a konuştu. Youtube’da Elimi Bırakma adıyla yayınlanan belgeselde Züleyha Koç, hasta mahkum eşi ile ağır engelli oğlu arasında yaşadığı koşuşturmayı anlattı. Çaresizliğini, ‘’Birinin tedavisinin ucundan tutuyorum, diğeri kalıyor. Diğerinin elinden tutuyorum, ötekinin yaşamı elimden kayıyor.’’ sözleriyle dile getiren Koç, yaşam enerjisinin bittiğinden yakındı.

NAKİL RANDEVU GÜNÜNE DENK GELDİ

Lütfi Koç, özel yurtta çalıştığı için 3 yıldır cezaevinde yatıyor. Beyninde beliren kist nedeniyle anlık felçler geçiren Lütfi Koç’a cezaevi doktoru, ‘’Bu şekilde yaşamaya alışacaksın. Burada bu kadar olur.’’ dedi. Hastaneye sevk talebine cevap 11 ay sürdü. Ancak sevk günü başka cezaevine nakledilince Lütfi Koç’a, yeniden randevu istemek kaldı.

Tedavinin gecikmesi Koç ailesini derinden üzüyor. 8 yaşındaki ağır engelli oğlunu kucağında besleyen Züleyha Koç, taşıdığı ruh halini, ‘’Helalleşmeden gitti, gidiş o gidiş. O gün bugündür bir girdabın içindeyiz ve o girdaptan çıkamıyoruz.’’ sözleriyle dile getiriyor.

ONUN YAŞAM HAKKI YOK MU?

Songül İlker, cezaevinde önü alınamayan boy uzaması hastalığına yakalanan Ekim Polat’ın sesini duyurmaya çalışıyor. Dertli anne, oğlunun bedeni için ‘patlamaya hazır bomba’ benzetmesi yapıyor. Koah, yüksek tansiyon, görme kaybı rahatsızlığı yaşayan oğlu için anne İlker, ‘’Kanser ve felç riski yüksek. Ekim her an ölebilir. Onun yaşam hakkı yok mu?’’ diye soruyor.

EV HAPSİ VERSİNLER, BEN BAKARIM

Hediye Gündüz, iki kolu olmayan oğlunun cezaevi günlerine 1,5 yıldır alışmaya çalışıyor. Oğlunun, koğuş arkadaşlarının desteğiyle ihtiyaçlarını giderdiğini vugulayan Gündüz, derdini ‘’Ölsem bundan iyi’’ sözüyle anlatıyor. Neredeyse tüm emekli maaşını cezaevine gönderen Gündüz, oğlunun kalan cezasını evde çekmesini istiyor.

YAŞANAN İHLALLERİ GÖSTERMEYE ÇALIŞTIK

Belgeselin yapımcısı Büşra Taşkıran, sağlık hakkına erişimde hasta ve engelli mahpusların yaşadığı zorlukları göstermek istediğini belirtti. Yaşanan ihlallerin yaşam hakkının çiğnenmesine varabileceği uyarısında bulunan Çalışkan, cezaevi ve suç fark etmeksizin tüm mahkumların aynı ihlallere maruz kaldığının altını çizdi.

Belgeselde cezaevlerindeki güncel hasta mahpus sayısı 1517 olarak duyruluyor.
<< Önceki Haber Belgesel: Üç hasta mahkumun hikayesi Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER