Beş soruda Türkiye-Yunanistan gerilimi

Türkiye ve Yunanistan arasında ilişkilerin karşılıklı açıklamalarla bir kez daha gerildiği bir dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Atina ile görüşmelerin durdurulduğunu açıkladı.

SHABER3.COM

İki NATO üyesi, Akdeniz’deki görüş ayrılıklarını ve diğer ikili anlaşmazlıkları gidermek amacıyla geçtiğimiz yıl beş yıl aranın ardından görüşmeleri yeniden başlatmıştı.

Bugün partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Yunanistan’la Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey adı verilen ikili işbirliği platformunu iptal ettiğini söyledi.

Erdoğan, “İki de bir uçaklarınla bize gösteri yap. Kendine gel, tarihten hiç ders almıyor musun? Türkiye ile dans etmeye kalkma. Şu anda bunlarla ikili görüşmeleri de yapmıyoruz. Bu Yunanistan yola gelmeyecek” sözleriyle Atina’ya yüklendi.

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis de bir gün önce yani Salı günü AB zirvesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin Yunanistan ya da Avrupa Birliği tarafından hoş görülemeyecek olan saldırganlığı ve provokasyonları konusunda AB liderlerini bilgilendirdiğini” söylemişti.

VOA Türkçe Türkiye ve Yunanistan arasında tırmanan son gerilimde bu aşamaya nasıl gelindiğini ve hangi konuların gerginlikte rol oynadığını taraflardan gelen açıklamalarla derledi.

Gerilimde bu aşamaya nasıl gelindi?

Türkiye ve Yunanistan arasında uzun süredir kıta sahanlığı ve hava sahası sorunlarının yanı sıra göçmenler ve Kıbrıs sorunu konusunda anlaşmazlık yaşanıyor.

İki ülke birbirini son olarak Nisan ayında hava sahasında provokasyonla suçladı. Yunanistan, Türkiye’nin rekor sayıda ve tehlikeli uçuşlar yapma emri vererek “mükerrer provokasyonlar” yürüttüğünü öne sürdü.

Ankara ise iddiaları reddederek, Yunanistan Hava Kuvvetleri’nin 26 Nisan ile 28 Nisan arasında Türkiye kıyılarına yaptığı provokatif uçuşlara ve ihlallere karşılık verildiğini söyledi.

Türkiye ve Yunanistan arasındaki son gerilimde önemli dönüm noktalarından biri Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in ABD ziyareti oldu.

Yunanistan Başbakanı 17 Mayıs’ta ABD Kongresi’ndeki ortak oturumda yaptığı konuşmada konuyu Kıbrıs sorununa getirerek “Kıbrıs’ta kimse iki devletli bir çözümü asla kabul edemez” ifadesini kullandı. Miçotakis’in Kıbrıs’la ilgili sözleri Kongre üyelerinden büyük alkış aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Başbakanı’nı ABD ziyareti sırasında Türkiye’ye F-16 savaş uçaklarının satışını engellemeye çalışmakla suçladı, “Benim için artık Miçotakis diye biri yok” dedi.

Ankara-Atina gerilimi, Rusya’nın Ukrayna işgalinin sürdüğü bir sırada, Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in üyelik başvurusuyla NATO’nun genişlemesine karşı çıktığı bir döneme de rastladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO’ya üyelik başvurusunda bulunan bu iki ülkenin yanısıra, Yunanistan’ı da “teröristlere destek vermekle” suçladı ve Atina’nın 1980 yılında NATO’ya yeniden kabul edilmesine Türkiye’nin onay vermesinin bir “hata” olduğunu savundu ve aynı hatayı İsveç ve Finlandiya konusunda yapmamaya kararlı olduğunu söyledi.

İsviçre’nin Davos kentinde yapılan Dünya Ekonomik Forumu’nda geçtiğimiz hafta konuşan Yunanistan Başbakanı Miçotakis ise Türkiye’nin NATO müzakerelerini kendi ulusal çıkarı için fayda sağlamak için kullanmaya devam etmesinin hata olacağını söyledi.

F-16 ve F-35 gerilimin neresinde?

Türkiye Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi satın almasının ardından ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası (CAATSA) kapsamında yaptırımların hedefi olan ilk NATO ülkesi olmuş ve S-400 sisteminin F-35 teknolojisi için bir tehdit olacağı endişesiyle Ankara üretici ortaklarından olduğu F-35 programından çıkarılmıştı.

Ankara bunun üzerine ABD’den F-16 savaş uçağı ve modernizasyon kiti alma talebinde bulunmuştu. Türkiye yaklaşık 6 milyar dolarlık bu olası satışı F-35 programındaki maddi kayıplarının bir tazmini olarak yansıtmıştı. Biden yönetimi Türkiye’nin F-16 talebine ilişkin Kongre’yi bilgilendirdi.

Yunanistan da ABD’den F-35 savaş uçağı satın almak istiyor. Mayıs ayında Başkan Joe Biden’la görüşen Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Yunanistan’ın 2028 yılından sonra F-35 alma sürecini başlatacaklarını söyledi.

Yunan basınında yetkililerin açıklamalarına dayandırılan haberlerde, F-35 ve F-16 savaş uçaklarını üreten savunma sanayi şirketi Lockheed Martin’in Atina’yı F-35 ortak üretim programına davet ettiği yönünde iddialar yer aldı.

Yunanistan Başbakanı ziyareti sırasında ABD Kongresi’ne hitabında üstü kapalı ve dolaylı olarak Türkiye’ye F-16 satışını gündeme getirdi, “Odağımızın Rus saldırganlığının yenilgiye uğratılması olduğu bir sırada NATO’nun ihtiyacı olan en son şey NATO’nun güneydoğu kanadında yeni bir istikrarsızlık kaynağıdır. Doğu Akdeniz’le ilgili savunma satış kararları alırken bunu göz önünde bulundurmanızı rica ediyorum” dedi.

Yunanistan Başbakanı Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin yanısıra, silah satışlarını engelleme yetkileri olan dışişleri komisyonunun her iki siyasi partiye mensup liderleriyle de biraraya gelerek Atina’nın bu konudaki tezlerini anlattı.

Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Bob Menendez’in Türkiye’ye F-16 satışına şiddetle karşı çıktığı biliniyor. Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Gregory Meeks Ukrayna konusunda Türkiye’nin verdiği desteğin ardından F-16 satışı konusunda daha ihtiyatlı iyimser bir söylem benimsiyor.

Ancak ABD’de savunma haberleriyle öne çıkan defense.news internet sitesinde yer alan 17 Mayıs tarihli bir haberde, Ankara’nın İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini bloke etme tehdidinin bazı Kongre üyelerinin F-16 satışına izin verip vermeyeceği konusunda belirsizlik yarattığı ifade ediliyor. Yine bu habere göre, Gregory Meeks Defense News’a yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin bu durumu açıklaması gerekiyor. Bana kalırsa büyük ölçüde doğru şeyi yapıyorlar. Bu benim için önemli ancak hala sorun olarak gördüğüm başka şeyler var” ifadelerini kullanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Yunanistan Başbakanı Miçotakis’i Türkiye’ye F-16 satışını engelleme çağrısında bulunmakla suçlayarak, bu durumu Türkiye aleyhinde lobi yapmak olarak niteledi ve bunun da Ankara ve Atina arasındaki anlaşmazlıklarda üçüncü ülkeleri dahil etmeme konusundaki anlaşmayı ihlal ettiğini savundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in ABD Kongresi’ndeki konuşması üzerine, “Yunanistan'da 10'a yakın üs var. Bu üslerle kimi tehdit ediyor. Bu üsler Yunanistan'da niye kuruluyor? AB ülkelerine 400 milyar euro borcu olan bir ülke. Kendisi ile görüştük. Görüşmede aramıza üçüncü ülkeleri sokmayalım diyerek mutabık kaldık. Ama şurada bir ABD seyahati oldu. Senato'da Türkiye'nin aleyhine konuşmalar yaptı. (Yunanistan) Stratejik Konsey Toplantısı yapacaktık. Artık benim için Miçotakis diye birisi yok. Kendisiyle böyle bir görüşmeyi yapmayı asla kabul etmiyorum. Bundan sonrasını kendi düşünsün. Kimlerle görüşecek, kimlere üs kurduracaksa kurdursun. ABD de F-16’lar konusunda herhalde Miçotakis’in ağzına bakmayacaktır” dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da 1 Haziran‘da yaptığı açıklamada F-16 savaş uçaklarıyla ilgili konuştu.

Akar, "Blok 70 Viper'lerin tedariki ve diğer uçaklarımızın modernizasyonu için belli bir prosedür içinde çalışmalarımızı yaptık. Müttefikimiz ABD'nin de bu konuda Türkiye'nin bu ihtiyacını karşılayacağına inanıyoruz. Kolektif savunma ve birlikte çalışabilirlik bakımından bunun ABD yönetimi tarafından göz ardı edilmeyeceğine inanıyorum" dedi.

ABD ve Türkiye anlaşmazlıkları gidermek ve Türkiye'nin mevcut filosu için 40 Lockheed Martin yapımı F-16 avcı savaş uçağı ve yaklaşık 80 modernizasyon kiti satın alma talebi dahil işbirliğini arttırmak için, geçen Nisan ayında ‘’Stratejik Mekanizma’’ başlatmıştı.

Savunma rekabeti nasıl bir rol oynuyor?

Yunan parlamentosu Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in ABD ziyaretinden günler önce ABD ile savunma işbirliği anlaşmasının yenilenmesine onay vermişti.

İlk olarak 1990 yılında imzalanan ABD-Yunanistan Ortak Savunma İşbirliği Anlaşması (MDCA) ABD askerlerinin Yunanistan topraklarında eğitim görmesini ve faaliyet göstermesine imkan veriyor.

2021 yılında kabul edilen en son değişiklik, ABD askerlerinin Yunanistan’ın orta ve kuzeyindeki ordu üsleri ve Girit adasındaki donanma üssü dahil olmak üzere dört askeri üste daha varlık göstermesine izin vererek iki ülke arasındaki işbirliğini uzatıyor.

Yunanistan en az beş yıl boyunca yürürlükte kalacak olan ABD ile bu savunma işbirliği anlaşmasını güvenlik tehditlerine karşı bir kalkan olarak görüyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da söz konusu anlaşmayı Yunanistan ve ABD arasında savunma alanında işbirliğinin omurgası olarak nitelemişti.

Uzmanlar Ankara’nın iki ülke arasında güç dengesinin değişmesinden endişe ettiğine dikkat çekiyor.

Amerika’nın Sesi’ne konuşan Kadir Has Üniversitesi’nden uluslararası ilişkiler profesörü Serhat Güvenç, Türkiye ABD’den çeşitli sebeplerle askeri donanım alamazken Yunanistan’ın bu silahlara daha fazla erişim sağlamasının askeri durumu Yunanistan’ın lehine değiştirebileceğini belirtiyor.

Türkiye Yunanistan’ın silahlanma programından da endişe duyuyor ve Türkiye’ye yakın adaların da silahlandırıldığını iddia ediyor. Türk makamları, Atina yönetimini, Ege Denizi'ndeki adalarını "iki anlaşmaya aykırı olarak" silahlandırmakla suçluyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan'ın adalara asker göndermeye devam etmesi halinde adalar üzerindeki egemenliğini sorgulayacaklarını" yinelemiş, "Yunanistan bu adaların statüsünü ihlal etti ve onları silahsızlandırmalı. Aksi takdirde egemenlikleriyle ilgili bir tartışma başlayacak" demişti.

AB gerilimi nasıl değerlendiriyor?


Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Türkiye ile Ege adalarının silahsızlandırılması konusunda yeniden tırmanan gerilimi AB liderler zirvesinde gündeme getirdi.

Miçotakis, bazı Türk yetkililerden son zamanlarda Yunan adalarına ilişkin gelen açıklamalar karşısında harekete geçilmesini ve AB'nin "hızla tepki göstermesini" istedi.

Dönem Başkanı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, toplantının hemen ardından, Ege adalarında Yunanistan ile Türkiye arasındaki anlaşmazlıkta Yunanistan'ı destekleyerek, Yunanistan'ın "egemenliğinin" sorgulanmasını kınadıklarını açıkladı.

Macron, zirveden sonra yaptığı açıklamada, "Yunan Başbakanı meşru endişelerini çok güçlü bir şekilde dile getirdi ve birkaç Türk yetkilinin Yunanistan'ın birkaç ada üzerindeki egemenliğini sorgulayan yorumlarını kınadı. Burada tüm AB'nin ve özellikle Fransa'nın Yunanistan'a desteğini belirtmek istiyorum. Bugün hiç kimse herhangi bir üye devletin egemenliğini tehlikeye atamaz. Bu sözlerin bir an önce kınanması gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, bugün yaptığı açıklamada, Türkiye’ye Yunanistan’a karşı itidal çağrısında bulundu. Alman hükümeti sözcüsü, “Başbakan, mevcut durum ışığında tüm NATO müttefiklerinin bir arada durarak kendi aralarındaki provokasyonlardan kaçınmasının gerekli olduğu görüşündedir” ifadelerini kullandı.

Alman sözcü, “Yunanistan hava sahasının işgal edilmesi ve Yunan adaları üzerinde uçulması ittifak ruhuna aykırı” dedi. Sözcü, Almanya’nın Yunanistan ve Türkiye arasındaki sorunları kapalı kapılar ardında ve uluslararası hukuka dayalı şekilde çözme konusunda kararlı olduğunu belirtti. Alman hükümeti sözcüsü “AB’ye üye devletlerin egemenliğinin sorgulanmasını da kabul edemeyiz” diye de ekledi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamadaysa Alman sözcünün sözlerine tepki gösterildi.

Açıklamada, “Almanya’nın Yunanistan’ın provokasyon tuzağına düşerek ülkemizi karalama kampanyasına katılması kabul edilemez” denildi.

Dışişleri açıklamasında, “Almanya’dan müttefiklik ruhuna uygun olmayan tarafgir açıklamalar yapmak yerine, Yunanistan’ı uluslararası antlaşmalara uygun davranmaya davet etmesini bekliyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Liderler iç siyasete mi oynuyor?

Amerika’nın Sesi’ne konuşan uzmanlar, hem Yunanistan hem de Türkiye liderlerinin milliyetçi seçmenin desteğini almak isteyen güçlü liderler olarak kendilerini göstermeye çalıştıklarını ifade ediyor.

Türkiye’nin önümüzdeki yıl Haziran ayında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine gitmesi planlanıyor. Türkiye’nin terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olarak gördüğü YPG’ye yönelik Suriye’nin kuzeyinde yaptığı askeri operasyonlar önceki seçimlerde Erdoğan’a desteği arttırmıştı.

Associated Press’in Türkiye’nin NATO’nun genişlemesine ilişkin geçtiğimiz hafta yayımladığı haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim öncesinde Türkiye’nin yüzde 70’lere varan enflasyonla karşı karşıya olduğu bir sırada milliyetçi seçmenin oylarını almaya çalıştığı ihtimaline değinildi.

Açıklayıcı haber formatında yayımlanan haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce Yunanistan ve batılı ülkelere karşı söylemini sertleştirdiği zamanlarda popülaritesinin arttığı ve gelecek yıl yapılması planlanan seçimler öncesinde de benzer bir strateji izleyebileceği belirtildi.
<< Önceki Haber Beş soruda Türkiye-Yunanistan gerilimi Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER