Beştaş: Cumhurbaşkanının ifadeleri düşünce ve ifade özgürlüğüyle bağdaşmıyor

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Ocak 16 2016
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi tarafından yayınlanan 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildiriye imza atan akademisyenlere sahip çıktı. Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar tarafından akademisyenlerin hedef gösterildiğini dile getiren Beştaş, hakaret, tehdit içeren konuşmaların demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, hukuk devletine, düşünce ve ifade özgürlüğüyle bağdaşmadığını söyledi.
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi tarafından yayınlanan 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildiriye imza atan akademisyenlere sahip çıktı. Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar tarafından akademisyenlerin hedef gösterildiğini dile getiren Beştaş, hakaret, tehdit içeren konuşmaların demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, hukuk devletine, düşünce ve ifade özgürlüğüyle bağdaşmadığını söyledi.

Adana'da Avcı, Kurt ve Akgümüş aileleri arasında yaklaşık 1 yıldır devam eden kan davasının sonlandırılması için düzenlenen barış yemeğine katılan Beştaş, yemek sonrası bir açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanların 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildiriyi imzalayan akademisyenleri vatan hainliğiyle suçlamasına tepki gösteren Beştaş, düşünce açıklamasının hem anayasada, hem yasalarda hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde garanti altına alınan bir hak olduğunu belirtti.

"Bir profesör, her gün ölümlerin olduğu, ablukaların devam ettiği bir zamanda savaş ortamına ait düşüncesini ifade edemeyecekse kim ifade edebilecek?" diye soran Beştaş, bildiriye milyonlarca insanın imza atacağına inandığını anlattı. Akademisyenlerin düşüncelerini açıkladıkları için gözaltına alınmasını ise korkunç olarak değerlendiren Beştaş, "Akademisyen niye gözaltına alınır, iddia ne, sen düşünceni açıkladın. Zaten bunu savunuyor, imzasını atmış. Sabah 4'te-5'te evine niye baskın yapılıyor. Bunlar davet edildiğinde zaten gidip ifade verecek insanlar. Hiçbiri kaçacak insanlar değil. Bu da yetmezmiş gibi okullarında, odalarında, evlerinde saatlerce arama yapıldı. Niye arama yapılır, bir hukukçu olarak bunu asla anlamam, kabul edemem. Hiçbir hukukçu bunu anlamaz. Bir bildiriye imza atan birinin evine niye gidilir, saatlerce niye arama yapılır, ne aranıyor? Orada aranacak bir şey yok suç unsuru. Tek suç unsuru var iddia edilen o da bildiri. Kalem mi aradılar, mürekkep mi aradılar, kağıt mı aradılar, yani ne yapıyorlar? Hukuksuzluk diz boyu açıkçası, buna bir son verilmesi gerekiy

Bu haberler de ilginizi çekebilir