'Bilmiyorum' öldü mü?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Şubat 5 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Esra Büyükcombak yeni köşe yazısında, yapay zeka tartışmalarını farklı bir açıdan değerlendiriyor. Yazının başlığı ise oldukça dikkat çekici: "'Bimiyorum' öldü mü?"
'Bilmiyorum' öldü mü?
Farkında olup olmadığınızdan emin değilim ama bir kavramın yok oluşuna tanık oluyoruz. Artık bilmiyorum demeye gerek duymuyoruz. Çünkü herhangi bir yapay zekâ programına bir soru soruyorsunuz; size gayet anlaşılır bir şekilde cevap veriyor ve bilmiyorum demenize gerek kalmıyor. Ancak sorduklarımıza bu hızlı erişim, bizi gerçekten daha mı bilgili yapıyor, yoksa sadece daha mı özgüvenli hissettiriyor? Aslında bilgi edinme bir arayış ve çalışma süreci gerektirir. Sokrates, bilgeliğin cehaleti kabul etmekle başladığını söyler. Peki, cehaleti asla kabul etmek zorunda olmadığımız bir dünyada ne olur? Hz. Ömer (r.a.), "Beni en çok korkutan, bildiğini zanneden cahildir." derken, belki de bugünün yapay zekâya dayanan bilgelerine işaret ediyordur.

Bilgi ve beceri edinmenin bu kadar kolay olması, soyut düşünmeyi, karmaşık fikirleri kavramayı ve yeni durumlara uyum sağlama yeteneğinin azalmasına neden olabilir.

Araştırılmadan bulunan cevaplar, taraflı yazılımların etkisindeyse empati,sezgi veya ahlaki değerler gibi faktörler göz ardı edilebilir. Örneğin Chat GPT-4'ün bazı sorulara "bilerek" cevap vermemesi, DeepSeek'in bazı yanıtları hızla sansürlemesi ve her iki uygulamanın aynı komutlara farklı yanıtlar vermesi gibi pek çok tartışmalı durum, yapay zekânın tarafsızlık ve güvenilirliği konusunda soru işaretlerine yol açıyor.

O zaman hemen sorayım; her öğrenme ihtiyacımızı yapay zekâlara devrettiğimizde ne olur? Hakikati, algoritmalarla bulmaya başlarız ve sorgulama ile muhakeme yeteneğimizi kaybederiz. Sorgusuz bilgi iddiası, insanı kör bir güvene ve yapay bir özgüvene sürükleyebilir. Çünkü önemli olan sadece neyi ne kadar bildiğimiz değil, nasıl bildiğimizdir.

 

, insanların bilgilere kolayca erişebildiği durumlarda, bilginin içeriğini değil de, o bilgiye nasıl ulaşacaklarını hatırlama eğiliminde olduklarını ifade eden bir psikolojik yaklaşımdır. Yani önceden bir şeyi öğrenirken ya da hatırlamaya çalışırken belleğimizi daha fazla kullanırdık. Ancak günümüzd

Bu haberler de ilginizi çekebilir