Bir peygamber varisinin ardından

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Ekim 25 2024
Samanyoluhaber.com yazarlarından Prof. Dr. Osman Şahin muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin vefatıyla ilgili düşüncelerini yazdı.
Bir peygamber varisinin ardından
Peygamberler, peygamberlik ile ilgili vazifelerini tamamlayınca bu dünyadan çekip gitmişlerdir. Çünkü onların varlıklarının gayesi budur ve bu hususta yapmaları gerekenler tamamlanınca, artık onlar için bu dünyada bulunmak hakiki sevgiliyle vuslattan mahrumiyet demektir ve aslında onlar için bu da bir nevi azaptır. Dolayısıyla bu dünyada yaşamak onlar açısından sabredilmesi gereken hallerdendir.

Bütün peygamberler için geçerli olan bu durumu, Hazret-i Yusuf (as) kardeşleriyle beraber anne ve babasına kavuşunca ve o güne kadar yapılanlara baktığında, artık vazifesinin tamamlandığına inanıyor ve “Sana tam itaat içinde bir kul olarak canımı al ve beni hayırlı ve dürüst insanlar arasına dahil eyle!" (101/12) diyordu:

“Bazı tefsirciler, Hazreti Yusuf’un (as) ölüm talebinin onun şeriatına göre caiz olduğunu söylerler. Fakat bu bizim şeriatımızda caiz değildir. Allah Resulü (sav), “Hiç kimse ölümü istemesin. Bu konuda Cenab-ı Allah’tan bir şey isterken şöyle dua etsin: Allah’ım, yaşamak benim için hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat. Ölmek benim için hayırlı olduğu zaman da beni vefat ettir ve canımı al." buyurmuştur.

Evet, insan hadiselerin karşısında inim inim inlese, bu veya başka bir saik ile vuslat arzusu insanın içini doldursa, insan ötelere iştiyakla yanıp kavrulsa, Allah’a ve dostlara kavuşma arzusuyla dopdolu bulunsa dahi ölümü isteyemez, “Allah’ım canımı al” diyemez. Zira o, Allah’ın belirlediği vuslat vaktini beklemek durumundadır. Böyle bir beklemeye biz, vuslat iştiyakına karşı sabır ya da likâullaha (Allah’a kavuşma arzusuna) karşı sabır diyoruz…” (Kur'ân'ın Sihirli Ufku Yusuf Sûresi)

Hazret-i Muhammed Mustafa da (sav), insanlardan sonra cinlerin de kendisine iman etmesinin, bu dünyada vazifesinin tamamlandığına ve ayrılık vaktinin yaklaştığına bir işaret olduğunu, Abdullah b. Mesud hazretlerine (ra) ifade etmişlerdi:

“Efendimiz ile beraber bir yere gittik. Benim etrafıma bir çizgi çizerek, 'Sen buradan ayrılma!' dedi ve kendisi benden uzaklaştı. Daha sonra g

Bu haberler de ilginizi çekebilir