Bize de mi “Anayasa”?
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Pazartesi, Şubat 15 2021
"Trump ile geçen zorlu dört yıl içerisinde, demokratik işleyişi sekteye uğratacak iç ve dış müdahale hiç konuşulmadı. Bütün eksikliklerine rağmen mevcut anayasa ile uyum içinde çalışan ABD kurumları, Başkan'ın suistimallerine karşı “Başkan'a değil, Anayasa'ya bağlılık yemini ettik!” demekten çekinmediler. Yetkilerini kötüye kullanan bir başkanı yargılamak için de AİHM'den merhamet dilenmek zorunda değiller. "
Kadir Gürcan | ABD
Bize de mi “Anayasa”?
İsmi Anayasa da olsa, zırt-pırt değiştirilince apartman yönetmeliği gibi bütün ciddiyetini kaybediyor. Türk Siyaseti'nde, kurumları ile uyumlu çalışan dört başı mamur iyi bir idari yapı ortaya koymaktan çok, Anayasa ile oynamak geleneksel spor dalları arasındadır. Meclis çoğunluğunu elde eden iktidarların ya da ihtilal ile siyasi idareye ayar veren Paşa Babalar'ın ilk yaptıkları iş Anayasa'yı şöyle bir elden geçirip tozunu almaktır. “Bir Anayasa bile yapamadı!” dedikodularına malzeme olmak, evde kalmaktan daha ağır bir utançtır.
İhtilal sonrası oluşturulan 1980 Anayasası için yapılan halk oylamasında yüzde doksan kabul gibi bir sonuç çıkmıştı. Kusüratı hatırlamıyorum. O günün okuma-yazma oranlarını tahmin edemeyen genç nesiller “Ne kaliteli bir toplum imiş!” diye hayıflanabilirler. Hiç de öyle değildi. Aynen bugün olduğu gibi, maişet ve geçim derdinden kimsenin başını kaldırdığı yoktu. Ortalığı kasıp kavuran iç terörün oluşturduğu sisli havayı ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Dönemin İhtilal Komitesi halkın can havli ile verdiği kamuoyu desteğini, kendi meşruiyyetlerinin takdir belgesi olarak çerçeveletip oturma odalarına astılar. İhtilalden bir gün sonra terörün bıçak gibi nasıl kesildiği sorusuna kudretli Genelkurmay Başkanı; “Son altı aydır darbeyi demliyorduk!” şeklinde cevap verdi.
Türk Anayasalarının kaderi, askeri darbelerden diktatörlere, oradan tekrar yeni darbeci ya da zorbaların eline yuvarlanmaktan ibarettir. Sivil bir idari sistemin nasıl işlediğine dair en küçük bir ipucuna sahip değiliz. Ortalık karışmaya başladığında, iyi saatte olsunlar ekibinin işe vaziyet edeceği beklentisi bu yüzden hiç rafa kalkmaz. İdareyi ele geçirenlerin ilk işi, kendi meşruiyyetlerine anayasal bir çerçeve belirledikten sonra, öyle ya da böyle işledikleri cürmlerden sıyrılmanın kanuni zeminlerini oluşturmaktır. Kanun metninin kalan kısmı, d
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Başsavcılıktan Sadettin Saran'ın ikinci testi hakkında açıklama2.İHA krizinde bilinmeyen detaylar gün yüzüne çıkıyor!3.Karaca ve Baransu cephesinden Cemal Enginyurt'a çifte yalanlama4.Bizi karıştırmayın! Almanya 'teknik yetersizilk' gerekçesiyle kara kutuyu incelemeyi reddetti!5.Yerlikaya'dan saatler sonra açıklama: 3 polis şehit oldu, 6 IŞİD'li öldürüldü
6.Fatih Altaylı hakkında tahliye kararı7.Almanya kara kara düşünüyor: 120 bin kamyon/TIR şoförü açığı var!8.Yargıtay'dan Narin Güran kararı!9.Yandaş basında 'yandaşlık' kavgası: Cem Küçük, Hande Fırat'ı 15 Temmuz'la hedef aldı10.Ünlülere uyuşturucu operasyonu: Habertürk eski GYY Veyis Ateş tutuklandı

ABDULLAH AYMAZ

ORHAN KESKİN

ARİF ASALIOĞLU

KADİR GÜRCAN

ŞERİF ALİ TEKALAN
ÇOK OKUNAN HABERLER

Başsavcılıktan Sadettin Saran'ın ikinci testi hakk...

İHA krizinde bilinmeyen detaylar gün yüzüne çıkıyo...

Karaca ve Baransu cephesinden Cemal Enginyurt'a çi...

Bizi karıştırmayın! Almanya 'teknik yetersizilk' g...

Yerlikaya'dan saatler sonra açıklama: 3 polis şehi...


