'Bizler babayız, ziyaretçi değiliz' deyip dernek kurdular

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Şubat 22 2016
Çocuklarını göremeyen, yahut çocuk haczine maruz kalan babalar, sosyal paylaşım sitelerindeki platformların ardından dernek kurarak seslerini duyurmak için harekete geçti. İzmir'de kurulan Babasız Bırakılan Çocuklar Çocuksuz Babalar Derneği çatısı altında birleşen babalar, velayet sorunu, çocuk haczi ve haksız uygulamalarla ilgili mücadele verecek.
Çocuklarını göremeyen, yahut çocuk haczine maruz kalan babalar, sosyal paylaşım sitelerindeki platformların ardından dernek kurarak seslerini duyurmak için harekete geçti. İzmir'de kurulan Babasız Bırakılan Çocuklar Çocuksuz Babalar Derneği çatısı altında birleşen babalar, velayet sorunu, çocuk haczi ve haksız uygulamalarla ilgili mücadele verecek.

Boşanma sırasında ve sonrasında mağduriyet yaşamış olan erkekler ve çocukları ile iletişim kurmakta zorlanan babalar, seslerini duyurabilmek için İzmir'de Babasız Bırakılan Çocuklar Çocuksuz Babalar Derneği'ni kurdu.

Kurucu üyelerinden İbrahim Aksoy, derneğin kuruluş amacına ve çalışmalarına ilişkin bilgi verdi. Aksoy, "Dernek üyelerini bir araya getiren unsur, hepimizin başından geçen boşanmalar ve bu süreçte çocuklarımızın ve bizim maruz kaldığımız haksızlıklardır." dedi.

Önceleri her mağdur babanın tek başına mücadeleye vermeye çalıştığını anlatan Aksoy, "Haksızlıklarla mücadele ederken yollarımız kesişti. "Başlangıçta manevi olarak birbirimize destek olmaya çalışıyorduk, zaman içerisinde dayanışma ile birlikte daha güçlü olduğumuzu gördük. Hukuki konularda birbirimize destek olmaya başladık. Çocuklarımıza ve bizlere karşı işlenen hak, hukuk ve insan hakları ihlallerine, daha sağlam ve dik durabilmek için mücadele etmeye başladık." ifadelerini kullandı.

"En önemlisi çocuklarımızın birey ve çocuk olmaktan doğan temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesi bizleri kenetledi ve bu derneğin kurulmasına vesile oldu." diyen Aksoy, şunları söyledi: "Bizi bir arada tutan, motive eden yegâne unsur kendilerini ve haklarını savunamayacak durum da olan çocuklarımız ve onların korunması gereken varlıklarıdır."

Aksoy, yaşanan sıkıntıları da şu ifadelerle anlattı: "Ne yazıktır ki 1950 de kabul edilen İnsan Hakları ve 1994 te Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi usulüne göre yürürlüğe girmiş ve Anayasamızın 90. maddesi gereği iç hukuk kuralı haline gelmesine rağmen, özellikle medeni kanunumuz bu sözleşmelere uygun hale getiri

Bu haberler de ilginizi çekebilir