Bahçeli, partisinin grup toplantısında Barzani’yi ağır ifadelerle hedef aldı. KBY liderinin bağımsız devlet kurmak için düzenlediği referandumun kaosun fitilini ateşlediğini belirten Bahçeli’nin sözleri şöyle:
“- Bu gelişmeler karşısında Türkiye’nin güvenliği de bıçak sırtındadır. Bir aşiret lideri çıkıp haddini aşarak bağımsızlıktan bahsedebilmektedir.
– Ham hayal peşinde koşan peşmerge başı ısrarı sürerse belasını muhakkak bulacaktır.
– Bilinmelidir ki 25 Eylül referandumu 4 parçalı büyük Kürdistan’ın ön hazırlığıdır. Buna sabır göstermek mümkün değildir.
– Kerkük, Tuzhurmatu, Altınköprü, Tel Afer’de (Türkmenlerin yoğun yaşadığı kentler) yarım asırdır demografik yapının değiştirilmesi amaçlanmıştır.
‘Erdoğan’a teşekkür ediyorum’
– Kerkük Türkmen şehridir diyen sayın cumhurbaşkanına da teşekkürlerimi sunuyorum.
‘Blöf yapmıyoruz, 5 bin ülkücü hazır’
– Türk milletine parmak sallayanlar varsa, ki vardır, o parmağını gövdesine kadar kırar, hatta koparırız. Kafa tutanlar varsa, ki vardır, o kafaya balyoz gibi inecek iradeyi ispata hazırız.
– Dedik ki hiçbir kişi, kurum ve kuruluş, Irak Türkmenlerinin mücadelesini samimiyetle desteklemese de MHP yanlarında olacaktır. Bu kapsamda 5 bin ülkücü gönüllü Türkmenlerin yaşadığı Türk kentlerindeki varlık mücadelesine katılmak üzere hazır beklemektedir. Blöf yapmıyoruz, palavradan konuşmuyoruz.
- Hala anlamayan varsa, bu konuda şakamızın olmadığını belirmekte yarar buluyorum. Barzani’ye dedesinin akıbetini çok açık şekilde hatırlatıyor, ayağını denk almasını tavsiye ediyoruz
– MHP, Irak’ta yaşayan değişik halkların farkındadır. Her insana hürmet duyuyoruz. Irak herkesin ortak vatanı, ülkesidir. Bizi Kürt düşmanı göstermek için özel yetiştirilmiş ajanlar yine faaliyettedir
– Erbil de Türkmen şehridir ancak hiçbir şekilde bu gerçek, Kürt, Arap kökenli kardeşlerimizi ihmal ettiğimiz, tanımadığımız anlamına gelmeyecektir
– Barzani’nin acilen yanlıştan dönmesini arzuluyoruz. Aksi halde Irak toprak bütünlüğü altüst olursa Ankara Anlaşması başta olmak üzere uluslararası anlaşmalardan doğan haklarımızı sonuna kadar kullanmalıyız. Şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde misak-ı milli uyanacak, 81 Düzce’den hemen sonra ’82 Kerkük, 83 Musul’ deme hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır.
